5
Yorum
43
Beğeni
4,9
Puan
756
Okunma
I.
Ruhumda, ruhunla uyumamış uykularım var.
Masmavi gözlerimde damla damla özlemin...
Simanı nakşettiğim avuçlarım ter içinde.
Kimsesiz seviyorum seni —
Kaf Dağı’nın ardı bile
başka dağın peşinde...
II.
Seni görünce mutlu olur fırtına,
Yağmur çisil çisilken bulutlar sağanak sağar.
Kurak iklimleri kuşatırsın çarenle,
Beni de göklere çıkarırsın —
Deli delirten gözlerindeki harenle...
III.
Yolu kaybetmedim; başka yolum yok.
Sana verirdim, kanatlarım olsaydı...
Yaratıldığım toprak kavrulmuş benim.
Sadece seni dilerdim —
Bir dua hakkım olsaydı...
IV.
Geveze iç çekişlerle sevmedim seni.
Yangını dünden başlamış yarınlarımı biliyordum.
İsminle parlayan gecelerin ışıltısını,
Çakıl taşlarının, tozunla parıltısını,
Gönlümün sen diye olan çarpıntısını...
Rüya rüya büyüyen,
Dinmez, sönmez, susmaz,
Sese gelmez çığlıksızlığımı bilmiyordum.
“Dört mevsim var,” diyorlar bu coğrafyada —
Çünkü bilmiyorlar seni.
Kokun çizilemez ki atlaslarda...
V.
Çok satıldım, üç kuruşa... bilemezsin.
Altı sıfırlı paralarda bile paham kuruştandı.
Kumrularla sohbet ettiğim
Saçakları sana anlatamayacağım, korkma...
Onların dudağına emanet bıraktığım
Şehadetimi aldım da geldim kapına.
Her meçhul içinde feryadım var benim;
Her yoksullukta tanınır kimliğim.
Çok yakıldı,
Az üflenildi benliğim.
VI.
Sonra, “Gökyüzü ne uzakmış?” diye bakarken —
Bütün renkleri aydınlatan göründü.
Yüreğime bir mahya asıldı kendiliğinden.
Kesiklerim iyileşiverdi sesinden.
Ağrılarım yerini huzura bıraktı...
Çok düşündüm,
Sonunda anladım:
“Bir yürek taşıyordum bunca zaman boş yere.
Seni sevmek, gözü açık oynanan —
Hep yakalandığım gerçek körebe...”
"Sana sakladığım yüz bin şafağım var.
Ay ışığını sıkıyorum kirpiklerimde.
Bir yıldızlı cennet,
Sahibi sen olan düşlerimde..."
İsmail Yılmaz
5.0
94% (17)
4.0
6% (1)