0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
88
Okunma

Ey küçük dostum,
Adım ormanın gür sesiyle anılır belki,
Ama bil ki en sessiz fısıltıdan da ders alır yüreğim.
Sen bana hayranlığını taşıdın,
Ben sana sabrını…
Çünkü bilirim:
Taşın üzerinde yürüyenle taşı sırtlayan bir değildir.
Ben aslanım diye kibirle bakmadım sana,
Zira en tepeye çıkan rüzgârın öfkesini de bilir.
Senin taşıdığın o minicik yük,
Benim omzumdaki yalnızlıktan ağır olabilir.
Sen bir damla suyu paylaşırken dostlarınla,
Ben avımı bile yalnız yerim.
Senin kalabalığın sevgiyle yoğrulurken,
Benim kudretim sessizliğime gömülür.
Sen korkmadan geldin bana,
Ve bil ki gerçek cesaret budur:
Korkulandan bir adım geri değil,
Kalpten bir adım ileri durmak…
Ey yüreği bedeninden büyük karınca,
Senin iz bıraktığın yollar,
Bir gün büyüklere de pusula olur.
Unutma:
Büyüklük sadece kükremekte değil,
Bazen susup küçükten öğrenmekte gizlidir.