0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
65
Okunma
İçim yanıyor, her bir damlası bir acı,
Sonsuzun derinliğinden,
Bir daha dönmeyecekmiş gibi hissediyorum seni,
İçimde her an, bir yara daha açıyor.
Gözlerimden süzülen yaşlar,
Allah’a dua gibi;
Sonsuzluğu istiyorum,
Ama her seferinde seni kaybediyorum.
Semazenler gibi dönerken gönlüm,
Dönemiyorum artık, dönmek istesem de,
Sana ulaşamıyorum.
Her bir dönüşümde senin yüzün var,
Ama sen yoksun,
Sonsuz döngülerde seni bekliyorum,
Ama her şey boş, her şey yarım.
Allah’ım, ne olur bu kalbi sabırla kuşat,
Benim isyanım sana,
Beni bu ayrılıkla bırakma,
Bir başka yolda seni aramak,
Her akşam dua ediyorum,
Fakat senin ismin olmadan,
Hiçbir dua anlam bulmaz ki…
Sen, her zaman yanımda olmalıydın,
Mevlana gibi derin,
Seninle her yol cennet,
Sonsuz aşkla dolu,
Ama şimdi ben,
Bir yalancı, bir kayıp,
Senin adını anarken,
İçimde boşluk büyüyor.
Ne kadar isyan etsem de,
Bırakmak kolay olmuyor,
Sonsuzda birbirine karışan ruhlarımız,
Şimdi ayrılıkta kayboluyor,
Ve ben seni arıyorum,
Bir semazen gibi dönüp dönüp,
Ama seni bulamıyorum,
Ve dua ediyorum,
Allah’ım, seninle olmanın bir yolu olmalı!
Beni bırakma, ben seni istiyorum,
Her yeri sarmış bu boşluk,
Beni seninle görmek,
Bir dua gibi içimde yankı bulmak.
Ne kadar ileri gitsem de,
Ne kadar büyüse de adım,
Yolun sonu sana çıkar,
Ve ben, ayrılık acısında kaybolurum.
Sonsuzluğa çıkmak da seninle olmalı,
Aksi takdirde ben bu acıyı nasıl taşırım?