2
Yorum
23
Beğeni
4,7
Puan
486
Okunma

kimse çiçeklerin diliyle konuşmuyor modern düzende
onların hikâyelerini anlatmıyor
oysa hiç yer kaplamıyor küçük sesler
“kimse” denen şey kaç kişiden oluşur,
nerede yaşar, neyle beslenir kimse bilmiyor
kimse kimsenin kim olduğunu bilmiyor
tek bildiğimiz bazı şiirlerin içinde cirit attığıdır
belki az sonra bir yabancılaşma çıkar gelir çarşıdan
Kafka, Dönüşüm, Samsa ve diğer sevimli böcekler
gerçeküstü bir örgüt kurmaktan gözaltına alınır
yine de çok kalmayacaktım o tükenmiş ülkede
çok kalmayacaktım, zaten hayat bir kanat çırpışı
uygun bir isyan alıp dönecektim
küçük ırmakların buluştuğu yerden sular doldurup
hüznünü yıkayacaktım papatyaların
ve hiç mektup gelmediği için yıkılmış evlerin
çok kalmayacaktım, kapısını açık bıraktım zihnimin
salonun ortasında zıplayıp duruyor modern düzen
anlamına saldırılar düzenleniyor hakiki insanın
dünyanın kalbi ağrıyor kimse demiyor agaaaa bu ne?
“kimse” denen şu şey yakalanıp zindana atılmalı
kalabalığa karışıp hiçliğe yürümek öyle ucuz
ve derinlik öyle pahalı ki bu devirde
hiç isyanı olmayanlar yüzeyde açık hedef
masumiyet çağından kalma bir otogar bile bulamıyorum
veda performansının bir şarkıya tırmanışı, ah!
oysa hiç yer kaplamıyor valizlerin içindeki küçük sesler
sonsuzluk hastalığına yakalananların dalgın bakışları
aynı evde yaşayıp ayrı yönlere dökülen şehirler
bütün bunlar nedir, burası neresi
şehir içi minibüsündeki yorgun yolcuya göre:
şu yabancılaşmayı uzatır mısın şoföre!
modern düzene göre; köleler taburu!
otogardaki gişe memuruna göreyse; “bekleyişin mezarı”
kimse iyi bir şey söylemiyor
kimse kimsenin ne dediğini anlamıyor
çok kalmayacaktım, uygun bir düş alıp dönecektim
endüstri bölgesindeki bir çiçekçiye takılmasaydım
5.0
83% (5)
3.0
17% (1)