0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
89
Okunma
Umutlarımı yükledim bir sandala, gidiyorum bu gece,
Ayın şafakları vurmuş deniz üstüne, parlıyor yine.
Kaç kadeh daha kırılacak, bilmiyorum bu gönlümde,
Ansızın kapılıp gittim, uçsuz bucaksız sevda nehrine,
Yıkıldı dünya bugün, bütün dertleriyle üzerime, usta.
Çocuk ruhlu bedenime kurşunlar yağdırdılar, acımadan,
Kara kalemlerle yazdılar, mezar taşıma adımı, soyadımı.
Bir ince çizgide yürüdüm, hayat boyu, ha koptu ha kopacak,
Esen rüzgarlara bıraktım, vefasız yare yazdığım mektubu,
Serseri bir aşka tutuldum, kangren olmuş hayallerim, usta.
Uzayan gecenin tükenmeyen zamanıydı, rüyalarla yaşamak,
Sakladığım yaralı kalbimi söküp çıkardım bugün, gün yüzüne.
Tebessüm ettim biran durup, kaderin bitmek bilmeyen çilesine,
Sığmadı şiirlerdeki feryadım ne yer yüzüne, ne gökyüzüne,
Ahızarım kanayan sol yanımdı, dermanı olmayan sevdam, usta.
Karlı dağlar arasına kurulan dar ağacına astılar umutlarımı,
Kimseye söyleyemedim, yasak sevdamın yüreğimde yaşadığını.
Kızgın demirlerle dağladılar, bağrımı, tek damla yaş dökmedim,
Dalından koparılmış bir yaprak gibi, kopardılar beni hayattan,
Etraf neden karanlık, güneş neden doğmuyor, benim dünyama, usta?
Duygularıma yenik düştüm, ben bilen olmadı sevgimin değerini,
Hasretleri, özlemleri büyüttüm, körpe yüreğimde anlayan çıkmadı.
Benim için bugünün yarını yok, artık alın sizin olsun hayatım,
Bir dirhem canımı sığdıramadım, ruhsuz bedenime de ona yanarım,
Diken serilmiş yollarıma, başaramadım, yürüyemedim, affet be usta.
Anlımın yazısı kanla yazılmış, değiştiremez kimse kaderimi,
O kadar yoruldum ki, o kadar bitkinim ki, ansızın yıkılabilirim,
İnanmıştım, bağlanmıştım ama o kahbece vurdu sırtımdan beni,
Duygularımı körü körüne, hesapsızca hiçe saydı, yaktı, yıktı,
Telafisi olmayan derin yaralar, derin yaralar açtı, be usta.
Erkan ŞEREMET