4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1310
Okunma

Mektuplarıma adres yazamıyorum,
Kelimeler yüreğime batıyor her gece,
Hep bir korku sızıyor şakağımdan.
Artık sana şiir yazacak kadar cesur değilim.
Kalbime vurduğun prangalarla aştım,
Sensizlik dağının doruklarını ben.
Ayaklarında binlerce gelincik kokusu,
Yelelerine yalnızlık sinmiş atlarla,
Düşlerimi sürgün ettiğin yerden geliyorum.
Kapın kilitli, penceren kapalı,
Perdelerin çekili…
Bilmem hangi vadinin ıssızlığıdır bu.
Ağaçlarda mart tedirginliği,
Tomurcuklarda mayıs heyecanı,
Bende veda sancısı...
Biraz mahzun, biraz mahcubum.
Sen benim göremeyeceğim rüyasın,
Hiç olmasa eğreti bir gülüş tak yüzüne.
O karbeyaz göğsünü açar gibi
Son kez aç pencereni.
Sükûtundan yalıtılmış birkaç cümle kur bana
Ve bir türkü sür yüreğimin yamaçlarına.
Dinledikçe doğduğun günden öpeyim seni.
Sonra istersen çek perdeni yeniden,
Benim için bu son hüküm olsun.
Çökebildiği kadar çöksün içime hüzün,
Varsın hasretin en ağır yüküm olsun.
Susarım, susarım amma!
Unutursam gözlerin bana zehir zıkkım olsun.
Aydın YÜKSEL-Ankara
22.04-2025-Salı-20:23
5.0
100% (5)