1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
704
Okunma

Eskitilmiş şu köhne sevdalara inat
Seni kalbimde bir çağ gibi büyütmüştüm oysa
Adını koyamadığım sancılara tutulmuştum seninle
Daha zamanı değildi Sabrina
Beni böyle habersiz öldürmemeliydin.
Oturmalıydım karşına
Genzimi yakan birkaç cümle kurmalıydım sana.
Susacaktın yine biliyorum,
Yine kanlı bir gurbet saplayacaktın göğsüme
Olsun; anlatacaklarım vardı.
Dinlemeliydin Sabrina.
Seven bir ölüye yakışır mıydı bunca sessizlik?
Oysa fırtınalar kopmalıydı göğsümde
Gözlerinle kanatmalıydın yaralarımı,
Ezmeliydin henüz ben bu çiçeğe filizken,
İsyan etmeliydin fıtratının gereğine her cümle…
Sözlerinle kurşun olmalıydın,
Saçlarınla boğmalıydın rüzgârlarımı,
Ve kırıp geçirmeliydin beni istediğin yerden
İstediğin üslupla.
Gözlerine baka baka can vermeliydim
Bilmeliydim nerede tükendiğimi
Limon çiçekleri koymalıydın başucuma,
Çekemediğin bütün çileleri yığmalıydın üstüme
Ve bir anlamı olmalıydı ölmemin…
Yoksa böyle öldükten sonra
Ben de uçurum çok
Sana gerek yoktu Sabrina.
Sabrina!
Bari söyle;
Hangi mevsimde öldürdün beni,
Hangi ateşe verdin,
Hangi yıldıza gömdün küllerimi,
Bana küllerimi ver
Çekip gideceğim buralardan
Seni bir ölüye mahkum edemem.
Ama; olur ya bir gün özlersin,
Gönül yurdun viran olur,
Sevmediğin sevilmediğin bir an olur
Biri daha seni sevsin istersin
Kanarsın ya vurulduğun yerden
Hiç düşünme üfle suruna
Kendi mahşerinde bul beni,
Öldürdüğün yerde dirilt,
Ve tükenene dek yaralarına merhem et
Bağır, çağır, azarla…
Ama geç kalma Sabrina.
Sakın geç kalma…
Aydın YÜKSEL-ANKARA
14.03.2025-CUMA-16:42
5.0
100% (3)