SAHİPSİZ MEKTUPLAR

Ah, sevgili!
Ruhumun henüz tanımadığı,
Sesinin melodisi yankılanmayan kulağımda.
Varlığınsa kalbimin en gizli köşesinde,
Bir fısıltı gibi dolaşan...

Şimdi belki de,
Ayak izlerimden bambaşka yollarda yürüyor,
Benim bilmediğim gökyüzünün altında nefes alıyorsun.
Belki de aynı yıldızlara bakıyoruz,
Kaderimizin henüz çizilmemiş haritasına.

Ama içimde bir inanç var;
Bir gün, o kaçınılmaz an gelecek,
Ve yollarımız ebediyete dek birleşecek.
O zaman, bu satırlar bir zaman kapsülü gibi açılacak,
Ve sen anlayacaksın,
Seni ne denli zamandır,
Ne büyük bir tutkuyla beklediğimi.

Seni özlemek,
Henüz çizilmemiş bir tablonun renklerini hayal etmek gibi.
Gözlerinin derinliklerinde hangi evrenler saklı?
Gülüşün dudaklarımda nasıl bir bahar çiçeği gibi açılacak?
Sesinin tınısı,
Ruhumu okşayan bir ezgi gibi hayallerimde yankılanıyor.
Ellerinin dokunuşu,
Tenimde bir yıldız haritası çizecekmiş gibi bir his uyandırıyor.
Belki de tüm bu düşler,
Seni ilk gördüğüm o mucizevi anda,
Göz kamaştırıcı bir gerçeğe dönüşecek.

Bu özlem,
İçimde coşkun bir nehir gibi akıyor,
Kıyılarımı tatlı bir heyecanla dövüyor.
Gelecek yılların bize hangi masalsı diyarları sunacağını düşünüyorum.
Birlikte yaşayacağımız o tarifsiz anlar,
Kahkahalarımızın gökyüzünü çınlatacağı,
Gözyaşlarımızın birbirimizin omzunda şifa bulacağı,
Birbirimize yaslanıp geçireceğimiz o sonsuz huzurlu akşamlar...

Belki de küçük, şirin bir yuvamız olacak,
Pencerelerinden içeriye en nadide çiçeklerin kokusu sızacak.
Sabahları, senin sıcaklığınla uyanmak,
Gözlerimi açtığımda ilk seni görmek,
Güne seninle başlamak, en büyük arzum.

Seninle birlikte,
Dünyanın saklı kalmış tüm güzelliklerini keşfetmek,
Ayak basılmamış topraklara gitmek,
Farklı kültürlerin büyülü atmosferini solumak istiyorum.
El ele tutuşup,
Hiç tanımadığımız labirent gibi sokaklarda kaybolmak,
Sonra da bir köşe başında,
Kalplerimizi ısıtan bir kahveyle yorgunluğumuzu unutmak istiyorum.
Belki de yağmurun ritmik sesinin eşlik ettiği bir günde,
Şömine ateşinin sıcaklığında,
Yumuşacık bir battaniyeye sarılıp,
Ruhumuzun aynası olan filmleri izleyeceğiz.

Seninle birlikte ruhumu olgunlaştırmak,
Kalbimi büyütmek,
Hayatın en çetin sınavlarında bile birbirimize siper olmak istiyorum.
Birbirimize kanat olmak,
En karanlık anlarda bile yolumuzu aydınlatan birer fener olmak istiyorum.
Seninle birlikte yaşlanmak,
Zamanın yüzümüzde bıraktığı her çizgide,
İlk günkü aşkımızın daha da derinleştiğini görmek istiyorum.
Saçlarımız beyaz birer tüy yumağına dönüştüğünde bile,
Gözlerimizde aynı ilk kıvılcımı taşımak istiyorum.

Belki de şu an,
Bu satırları okurken dudaklarında bir tebessüm beliriyor.
Belki de sen de beni düşünüyorsun,
Hiç görmediğin ama kalbinin en özel köşesinde bir yer ayırdığın o gizemli kişiyi.
Biliyorum ki, bu sonsuz evrende,
Benim için yaratılmış,
Ruhumun diğer yarısı olan o eşsiz insan var.
Ve o insan, bir gün, ansızın hayatımın tam ortasına düşecek.

O muhteşem güne dek,
Kalbimin en derininde yeşeren bu umutla,
Bu tarifsiz özlemle yaşamaya devam edeceğim.
Seni hayal etmeye, seni beklemeye,
Her geçen gün sana biraz daha yakınlaştığıma inanmaya devam edeceğim.
Gelecek olan o muhteşem yıllarımız için şimdiden sana minnettarım.
Biliyorum ki, birlikte yazacağımız her hikaye, bir aşk destanı olacak.
Her şey, bizinle birlikteyken, sonsuz bir güzelliğe dönüşecek.

Sonsuz bir sevgi ve tutkuyla beklenen iki bilinmez sevgiliye baki selam.

SALİHA İNAN
.../../25