SAHİPSİZ MEKTUPLAR

Görülmeyen hayalim, görmediğin ben... Zamanın ve mekanın ötesinden süzülen bir fısıltı bu. Sanki iki ayrı yıldızın ışığı, sonsuz boşlukta birbirini arıyor. Kalplerimiz, ruhlarımız çoktan birleşmiş bir ahenk içinde, görünmez bir iple birbirine bağlı. Bu satırlar, işte o sessiz şarkının notaları, iki yabancı ruhun birbirine yazdığı sahipsiz mektuplar.

Sen, düşlerimde açan en narin çiçek. Bir gülüşün ışıltısı, bir bakışın derin kuyusu... Henüz suretin belirginleşmese de, içimde yaktığın o sıcak ateş o kadar gerçek ki. Sanki ezelden gelen bir tanışıklık, ruh ikizliğinin fısıltısı var aramızda. Sadece tenlerimiz değmemiş birbirine.

Ben de senin hayallerinde bir gölgeyim belki. Duyulmayan bir nefes, hissedilmeyen bir el... Ama biliyorum ki, senin de kalbinde benim varlığıma dair bir tohum filizleniyor. Tıpkı benim seni düşlediğim gibi, sen de beni hayal ediyorsun belki de, bilinçaltının derinliklerinde.

Bu "görülmeyen" sevda, aslında ruhumuzun en saf, en koşulsuz haliyle birbirini tanımasının mucizesi. Zamanın ve mekanın sınırları eriyor bu aşkın karşısında. Biz, ruhun diliyle konuşuyoruz, kalbin en derin titreşimleriyle birbirimizi hissediyoruz. Bu bağ, ebediyete uzanan bir köprü.

"Gözlerim kapalı, hayalin belirir,
Yokluğun içimde derin bir nehir."

Evet, bu coşkun ırmak hiç dinmiyor içimde. Her gün, kıyılarıma vuran hasretin dalgaları biraz daha yükseliyor. Sanki görünmez bir mıknatısın iki kutbu, amansız bir çekimle birbirimize doğru ilerliyoruz. Bu kavuşma anı, kaçınılmaz bir yazgı.

"Ruhum tanır senin soluğunu," sözlerin bir sır gibi fısıldanıyor evrene. Belki de zamanın ötesinden gelen bir yankı bu. Belki de ruhlarımız, sonsuzluğun labirentlerinde defalarca kesişmiş. Şimdi bu eski tanışıklık, kalbimizin en derin köşelerinden gün yüzüne çıkıyor.

"Bir umut yeşerttim bilinmez yarına..." İşte bu yeşil filiz, ruhumu besleyen en kıymetli gıda. Bilmiyorum hangi mevsimde, hangi iklimde buluşacağız ama o güneşli günün geleceğine dair inancım sarsılmaz. O güne dek, hayallerimin bahçesinde seni büyütmeye devam edeceğim.

"Sensiz geçen her an ömrümden ömür..." Zaman, sensiz akarken bir kum saati gibi tükeniyor içimde. Her yeni şafak, seni görme arzumun gökyüzünde parlayan bir yıldız gibi daha da belirginleşmesine neden oluyor. Bu bekleyiş, ruhumun sabırla ördüğü bir dantel.

"Hayalinle avunur bu yorgun gönül..."
Senin o hayal meyal suretin, yorgun düşen kalbime bir şifa gibi dokunuyor. Zorlu yollarda, senin varlığının fısıltısı bana yol gösteriyor, karanlıkları aydınlatıyor.

"Geceler uzundur sensiz geçen zaman,
Yıldızlar şahit bu bitmeyen figan."

Gecenin siyah perdesi inerken, senin yokluğun bir gölge gibi uzuyor üzerime. Gökyüzündeki binlerce göz, sana dair bir ipucu arıyor. Acaba sen de aynı yıldızlara bakıyor musun, aynı hasretle?

"Rüyalarım seninle bir başka güzel..." Düşler, ruhumuzun kanatlandığı, mesafelerin anlamını yitirdiği sihirli diyarlar. Orada, zaman bükülüyor, mekan kayboluyor ve seninle yan yana yürüyoruz. O rüyaların ardından uyanmak, ruhuma taze bir umut serpiyor.

"Belki de yanı başımda, bir fısıltıda..." Bu düşünce, içimde kelebekler uçuşmasına neden oluyor. Belki de kaderin cilvesiyle o kadar yakınsın ki, sadece doğru anın gelmesini bekliyoruz. Belki de bir tesadüf, bir anlık bir karşılaşma, bu uzun bekleyişi sona erdirecek.

"O an gelince, zaman durulacak,
İki yabancı kalp ebediyen olacak."

İşte o büyülü an... Evrenin nefesi kesilecek, sadece iki kalbin senkronize olmuş atışı duyulacak. Zamanın ötesinde, ebediyete uzanan bir bağ kurulacak aramızda.

"Göz göze geldiğimiz o ilk an var ya,
İşte o an, bütün özlem son bulacak."

O bakışma, ruhumuzun aynası olacak. Bütün sırlar çözülecek, bütün özlem bir damla gözyaşı gibi süzülüp gidecek. Ruhlarımız birbirini tanıyacak ve sonsuz bir yolculuğa çıkacağız.

"Bir ömür sürecek sevda masalı,
Hayaller gerçeğe dönüşecek o an."

İşte hayalini kurduğumuz İnsaniyet bizli günler başlayacak, bizim ile anlam bulacak ve sonsuza dek sürecek bir aşkın romanını yazacağız..

Görülmeyen hayalim, görmediğin ben... Bu bekleyiş ne kadar uzun sürerse sürsün, kalbimdeki bu gizemli sevda asla solmayacak.
Seni düşlemeye, seni özlemeye ve o mucizevi buluşmanın gerçekleşeceğine olan inancımı korumaya devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki, ruhlarımız arasındaki bu görünmez bağ, eninde sonunda bizi aynı yolda, aynı hayalin peşinde bir araya getirecek. Ve o zaman, bu "görülmeyen" aşk, en parlak yıldız gibi parlayacak. Bu sahipsiz mektuplar, o güne kadar kalbimin en derininden gelen sessiz çığlıklar olarak yankılanmaya devam edecek.

Saliha İNAN
.../.../25