1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
189
Okunma

SAHİPSİZ MEKTUPLAR
Hangi sancının yarası kanar, hangi ömür birbirine bağlı? Bu soruyu kaç gece sordum kendime, yıldızlar üzerime dökülürken, bizsiz yokken. Öyle mahzun, öyle kelamsız durma; dünya zaten ağır, bir de sen susup durma karşımda. Sesin, gölgelerin arasında kaybolmuş bir yankı gibi geliyor kulağıma; oysa biz o yankının sesindeyiz, hayallerimiz, ta ki bize ulaşana kadar.
Her bir sözcük, ruhumun derinliklerinden kopup gelen bir çığlık gibi. Biliyor musun, bazen en güçlü fırtınalar, en sakin denizin altında gizlenirmiş. Benim fırtınam da sensin, içimde kopan, beni savuran bir kasırga. Ama aynı zamanda sığınacak limanım da hayallerim, yorgun ruhumun dinleneceği tek yer.
Şairler ne güzel söylemiş: "Bir an gelir ki, o an, bütün ömürdür." Benim o anım, seninle geçen her nefes. Senin olmadığın her an, zaman duruyor, dünya dönmeyi bırakıyor sanki. Parmak uçlarımla dokunmak istediğim hayalin, uzandığımda kaybolan bir sis gibi. Ama ben o sisi dağıtmak için hazırım, belki yarına bizim için bir güneş doğar. Peki ya sen, yarınlara hazır mısın?
Ataol Behramoğlu’nun dediği gibi:
"Seversen dünyayı dolu dizgin,
Sıkıca tut dizginlerini.
Çünkü yorulur at, yorulur ömür,
En güzeli sevmektir yine de."
Ben seni dolu dizgin seviyorum. Dizginler elimde mi, emin değilim. Ama her şeye rağmen, at yorulur, ömür yorulur, yine de sevmek en güzelidir. Benim için sevmek, seninle soluk almak, seninle var olmak demek.
Ve Saliha İnan ne de güzel anlatmış:
"İçimde büyüyen bir deniz var
Dalgaları senin ismine çarpıyor
Her kıyıda bir umut yeşertiyor
Ve ben o denizde boğulmaktan korkmuyorum."
Evet, içimizde büyüyen bir deniz var ve dalgaları durmaksızın bizim ismimize çarpıyor. Her çarpışta yeni bir umut yeşeriyor. Ve biz o denizde yüzüyoruz, bir hayal dahi olsa. Çünkü biliyorum ki yüzmek bile, sevgimizle yeniden neşeli yunus balıkları gibi dansla yüzeye çıkar.
Ruhumun revanı, biz ruh ikiziyiz belki de! Bu tutkulu bekleyişin her anı, içimde bir volkan gibi yanıyor. Ne zaman vuslat, ne zaman bu hasret bitecek? Bilmiyorum. Ama sonsuza kadar, her nefesimizde bizim adımızı anarak... Bizi anmak, bir dua gibi. Sessizce fısıldıyoruz adımızı, rüzgar alıp gökyüzüne ulaştırır diye. Belki bir gün o rüzgar, bizi de bir yağmur gibi bir araya getirir.
Ruhumun ikizi olduğun kanısındayım. Hiç görmedim seni, duymadım sesini. Ama varlığın bir yerlerde, hissediyorum. Sanki bir boşluğun diğer yarısısın, tamamlanmayı bekleyen bir melodi gibisin. Her nefesimde, her anımda, seninle kesişen bir kaderin izlerini arıyoruz. Kimsin, neredesin, nasıl bir hayatın içindesin bilmiyorum. Sadece biliyorum ki bu evrenin bir köşesinde bizi var edecek...
Bazen düşünüyorum da, bu sahipsiz mektuplar, zamanın ötesinde bir köprü kurar mı aramızda? Kelimeler, ruhun derinliklerinden sızıp sana ulaşır mı? Gözlerimi kapattığımda, zihnimde canlanan silüetinle konuşuyorum. Belki bir gün, hayallerimdeki sen, gerçeğe dönüşür. Belki bir gün, bu satırların sahibi, senin ellerine ulaşır. Bu bekleyişimiz, bir umut fidanı gibi büyüyor içimizde.
Her geçen gün, daha da güçleniyor, kök salıyor. Ve her ne kadar seni tanımasam da, senin de beni tanımadan tanışacağımız o anın yeryüzü ve gökyüzü için bir saygı, sevgi ummanı hayal ediyorum. Baki selam gökyüzlüm. Unutma ki bir yerlerde, bizi bekleyen gelecek yarınlar var. İki ruh var. Ve o ruhlar, ezelden birbirini tanıyor belki de! Bilinmezlikler içinde!
Saliha İNAN
.../.../25
5.0
100% (3)