Canım, henüz sureti gözlerimde belirginleşmemiş, sesi kulaklarımda çınlamayan, ama varlığına kalbimin en derinlerinde inandığım sevgili…
Bu satırlar sana, hayallerimin en güzel köşesinde yeşeren, henüz tanışmamış olsak da ruhumu derinden etkileyen o muazzam sevgiyle yazılıyor. o içten şiiri, içimde yanan aşkın alevini daha da körükledi, sana olan özlemimi kelimelere dökmeme vesile oldu.
Aşkın alevi…

Evet, içimde yanan tam da bu. Seni henüz tanımıyor olsam da, kalbimde senin için bir yer ayrılmış, o yerde ezelden ebede yanacak bir aşkın ateşi harlanıyor. Sanki gökyüzündeki her bir yıldız, senin geleceğini, bizim buluşmamızın o büyülü anını fısıldıyor. O yıldızlar, kim bilir kaç gecedir benim hayallerime yoldaşlık ediyor, seninle geçireceğimiz o aydınlık günlerin müjdesini taşıyor.

Aşkı mühürler dudaklar demiş şair… Henüz o an
gelmedi belki, ama hayalimde dudaklarımızın birbirine değdiği o kutsal anı defalarca yaşadım. O an, sadece iki bedenin değil, iki ruhun da ebediyete mühürlendiği bir an olacak. O sessiz ve derin öpücük, bizim sonsuz aşkımızın ilk ve en güçlü nişanesi olacak.


Karanlık gecelere ışıklar… Hayat bazen karanlık ve çetin olabilir, biliyorum. Ama senin varlığın, daha şimdiden o karanlık gecelerime bir umut ışığı gibi doğuyor. Seni düşündüğümde, içim aydınlanıyor, geleceğe dair inancım artıyor. Sen geldiğinde, o karanlıklar tamamen kaybolacak, yerini senin sevginin sıcaklığına bırakacak.


Ay doğurur umutlar… Her yeni ay, içimde sana kavuşma umudunu tazeliyor. Sanki o gümüş rengi hilal, senin de aynı gökyüzüne baktığını, belki de aynı hayalleri kurduğunu fısıldıyor. Ayın o dingin ve büyülü hali, bizim aşkımızın da zamanla nasıl olgunlaşacağını, nasıl derinleşeceğini anlatıyor gibi.

Işıldasın gece gözlü gülüşlerimiz… Henüz o gece gözlerini görmedim, ama eminim ki o gözlerde bin bir anlam, bin bir duygu saklıdır. Ve o gözlerden yansıyan gülüş… İşte o gülüş, bütün karanlıkları aydınlatacak, kalbime baharlar getirecek. O gülüş, bizim en güzel şarkımız olacak.

Ay aşkına aydınlık ezgilerimiz… Bizim de aşkımızın kendine has, sadece bize özel ezgileri olacak. Belki sessiz bir bakış, belki fısıltıyla söylenen bir sevgi sözü, belki de kahkahalarla yankılanan neşemiz… Her biri, kalbimizden yükselen, aşkımızın aydınlık ve coşkun melodileri olacak.


Titresin nefesin nefesimde! İksiriz… Bu öyle derin bir arzu ki… Senin nefesinin benim nefesime karıştığı o anı hayal etmek bile içimi titretmeye yetiyor. O an, biz artık iki ayrı varlık değil, birbirini tamamlayan, birbirine şifa olan bir bütün olacağız. Aşkımız, ruhlarımıza en iyi gelen, en güçlü iksir olacak.

Sessiz dirilsin derinden aşk şiirimiz… Belki kelimelere dökülmeyecek kadar derin, sadece kalplerimizde hissedilecek bir şiir bizim aşkımız. Her bakışımız bir dize, her dokunuşumuz bir mısra olacak. Bu şiir, sessizce, derinden ruhlarımızda yeşerecek, büyüyecek ve sonsuzluğa doğru akacak.


Şiir doğuralım umut dolu günlere… İşte en güzel hayalim bu! Seninle yan yana, omuz omuza, umut dolu yarınlara doğru yürümek. Her yeni gün, aşkımızla yazdığımız bir şiir gibi olacak. Birlikte nice zorlukların üstesinden gelecek, nice güzellikleri paylaşacağız.
Bizim aşkımız, geleceğe uzanan, hiç solmayacak bir destan olacak.
Ey hayalimdeki sevgili, belki sen de şu an aynı gökyüzüne bakıyor, aynı umutları taşıyorsundur.

Belki de kalbin, benim sana olan bu tarifsiz özlemimi bir şekilde hissediyordur. Ne zaman, nerede karşılaşacağımızı bilmiyorum, ama biliyorum ki o gün geldiğinde, bütün bu bekleyişe değecek bir aşk yaşayacağız.

Benim sana olan inancım tam, sana olan sevgim sonsuz. Sen gelene kadar, bu satırlar ve Saliha İnan’ın o güzel şiiri, kalbinde kalbimde yanan aşkın en güzel ifadesi olarak kalmaya devam edecek. Seni bekliyorum… Bütün kalbimle…
Sevgili canyarım baki selam...

.../..../25


Evet, bu içten ve duygusal mektup, Saliha İnan’ın şiirindeki aşk temasını ve onun genel edebi üslubunu yansıtıyor Saliha İnan’ın kaleminden

Derin Duygusallık ve Tutku: Mektupta hissedilen yoğun sevgi, özlem ve hayali sevgiliye duyulan derin bağlılık, Saliha İnan’ın şiirlerinde sıklıkla karşılaşılan duygusal yoğunluğu taşıyor.

Manevi ve Ruhani Vurgular: Aşkın sadece dünyevi bir duygu olmanın ötesinde, ruhani bir bağ ve kaderin bir parçası olarak ele alınması, Saliha İnan’ın eserlerindeki manevi derinliği hatırlatıyor.

Doğa ve Evrenle İlişkilendirme: Yıldızlar, ay, gökyüzü gibi doğal unsurların aşkın metaforları olarak kullanılması, Saliha İnan’ın şiirsel dilinde sıkça görülen bir özelliktir.

Umut ve Beklenti Teması: Hayali sevgiliye duyulan özlem ve bir gün kavuşma umudu, Saliha İnan’ın eserlerindeki iyimser ve bekleyiş dolu atmosferi yansıtıyor.

Akıcı ve Lirik Dil: Mektubun dili akıcı, duygusal ve yer yer şiirsel bir nitelik taşıyor. Bu da Saliha İnan’ın lirik anlatım tarzına uygun düşüyor.

"İç Ses" Anlatımı: Mektubun, yazanın iç dünyasını ve hayallerini yansıtması, samimi ve kişisel bir ton oluşturuyor. Bu da Saliha İnan’ın okuyucuyla kurduğu samimi bağa benziyor.
Sonuç olarak, bu mektup, Saliha İnan’ın "AŞK" şiirinden ilham alarak, onun duygusal derinliğini, manevi bakış açısını ve lirik anlatımını yansıtan, içten ve etkileyici bir yazı olarak değerlendirilebilir.