0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
102
Okunma
Çok çırpındım, çok koştum
O kadar çok düştüm ki artık kalkışlarım bile gelmiyor aklıma
Öyle istemsiz gerçekleşiyor her şey
Hani yaradılışımızdan olan nefes alıp vermek gibi
Hani ölmek için atlanilan sudan, kurtulmak için çırpınmalara geçmek gibi- içgüdüsel yani
Ben de çok şey öyle sıradan iste, öyle olması gerektiği için.
Çok direndim o kadar çok direndim ki zamanla neye direndiğimi unuttum.
O kadar çok ağladım ki, kendi okyanusumda boğuldum
En kötüsü de neydi biliyor musun?
Tüm bunları hep tek başıma yaşadım! Tek başıma savaştım, tek başıma direndim.
Kendimle bile tek başıma mücadele ettim ben.
Fark ettim de Yalnızlığımı bile ancak kendimle paylaşabilmişim.
Tüm bunlar olurken, içimde fırtınalar koparken normalmiş gibi davranmak o kadar zordu ki şimdi düşündükçe ne kadar güçlü olduğumun farkına varıyorum. Zordu, çok zordu ama her seferinde kaldırmıştım kendimi ayağa.
Meğer susmak ne büyük külfetmiş omuzlarımda, meğer içine atmak acıların en büyüğüne yakınmış. Meğer içim kendimden derin, kendimden büyükmüş benim.
Baş edemediğim kederlerim var benim, altından kalkamadığım iç acılarım.
Şimdi geçip giden yıllarımın tesellisi yok, kar etmeyecek hiçbir şey, dindirmeyecek!