0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
315
Okunma
I.
farklı dilleri konuştuğumuzda
ortak paydamız sessizlik olur
ve kutsal ve ilahi
monoton bir esinti
nefesin
nefesim oldu.
uyumuyordum, her şey çıplaktı
bir kedi yatağımıza tırmandı
miyavlayalım dedi
uyuyordun, dinlemedin
bense memnundum sessizliğimizden
onu yataktan aşağı ittim
şakama kimse gülmedi.
ellerimi saklamadım
şakaklarındaydılar
bulamadın, çünkü uyuyordun
her şey çıplaktı
biz daha çıplaktık.
edepsizliğimizin tanrısallığı
tanrıdan değildi.
II.
düğümlenir ruh
ruh diyorsam
ruhtan arta kalan.
kanla çekimlenmiş bir vahşetin oratoryosu
sessizliğini korumaktadır toprak
oysa ölüm asla susmaz.
güzel şeyler de var
yemyeşil bir hikaye
baş rolde gözlerin
gözlerime değecek
sonra
temas kesilmeyecek.
koku keskin, tat tuzlu
akıl esrik, kavrayamaz
kan, eksilmesin dudaklarımızdan
mavi kuş pencereden kaçacak
varlığım
sende kaybolacak.
bırakalım lakırtıyı, bana ateşi göster!
belki sonunda
zemzemle yıkarız kasıklarımızı
belki
tanrı bizi affeder.
peki biz
tanrıyı affedebilecek miyiz?
III.
aşkın bilmem kaç boyutlu hali
biliyor musun kimi geceler
yağmurun yarı saydam gölgesi
yüzüne vuruyor
uykum kaçıyor
biliyor musun kimi geceler
açtığımda ışıkları
her şey kayboluyor.
nerede senin çıtkırıldım yağmurların
kadife göğsün
çocukluğumu koyuyorum masaya
çocukluğun?
beraber büyüyelim isterdim
söyle sevgilim
eğer ki takılmış olsaydık
kuyruğuna bir uçurtmanın
korkar mıydın?
kara
5.0
100% (1)