Kızgınken karar veren, fırtınalı havada yelken açan bir insandır. euripides
Yazan Adam
Yazan Adam

BİR RÜYA MAHKEMESİ (1) "Charles Baudelaire & Ece Ayhan"

Yorum

BİR RÜYA MAHKEMESİ (1) "Charles Baudelaire & Ece Ayhan"

( 21 kişi )

18

Yorum

63

Beğeni

4,8

Puan

779

Okunma

Okuduğunuz şiir 24.3.2025 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.

BİR RÜYA MAHKEMESİ (1) "Charles Baudelaire & Ece Ayhan"

Charles Baudelaire & Ece Ayhan – Diyalojik Şiir
Baudelaire: şarabın, lanetin ve kırık güllerin sanığı olarak...
Ece Ayhan: sivil bir savcı gibi, ceketinin iç cebinde suskun harflerle dolaşan sanık...
Yargılanan: Şiir
Mahkeme heyeti: Rüyalar
Kurmaca ile bilinçdışının iç içe aktığı bir zeminde geceden yapılma bir adalet duygusu, ve şiirin kendi kendini suçladığı bir diyalog.

Charles Baudelaire & Ece Ayhan – Diyalojik Şiir
Baudelaire: şarabın, lanetin ve kırık güllerin sanığı olarak...
Ece Ayhan: sivil bir savcı gibi, ceketinin iç cebinde suskun harflerle dolaşan sanık...
Yargılanan: Şiir
Mahkeme heyeti: Rüyalar
Kurmaca ile bilinçdışının iç içe aktığı bir zeminde geceden yapılma bir adalet duygusu, ve şiirin kendi kendini suçladığı bir diyalog.


“Bir Rüya Mahkemesi” – 1. Perde

[Baudelaire / Tanık kürsüsünde]

Ben, gecenin sabaha dönüşemediği bir saatte doğdum.
Hep düşlerin diliyle konuştum,
her sözcüğümde biraz afyon, biraz günah…
Eğer şiir yargılanıyorsa bu mahkemede,
suç ortaklığımı kabul ederim.

[Ece Ayhan / Savcı gibi]

Suç ortaklığı mı?
Şiiri sizler lekelediniz önce,
mürekkep şişelerinde boğdunuz.
Şiir bizde,
bir sabıka kaydı gibidir:
üstü karalanmış bir çocuğun adı yazılıdır orada.
Söyle:
Kaç ölü taşıyorsun bir mısrada?

[Baudelaire / Hafif alaycı bir edayla]

Ölüyü taşıyan mısra değil midir zaten?
Ben her dizemde bir kadının çığlığını sakladım,
yatakta unuttuğu ruju,
ve tabutunda çiçek açan saçlarını.
Ama sen…
sen neden şiiri devlet dairesine sokuyorsun?
Orası düşlerin yeri mi?

[Ece Ayhan / Soğuk bir tebessümle]

Çünkü bizde düşler de fişlenir.
Çünkü bizde bir çocuk “gördüm” dediği için içeri alınır.
Şiiri o yüzden
sorgu odasına sokmak zorundayız.
Rüya bizde delil sayılmaz.

[Baudelaire / Mahkeme salonunun kırık vitrayına bakarak]

Ne garip!
Ben düşleri hep kanat olarak bildim.
Ve şimdi burada
bir rüya kırığıyla gözüm çiziliyor.
Ey melankolinin kardeşi…
Hiç düşündün mü:
Belki şiir de kendi rüyasından yargılanıyordur?

[Ece Ayhan / Cevap vermeden önce biraz susar]

Olabilir.
Ama bizde rüyalar da suçüstü yakalanır.
Ben bir keresinde,
hiç doğmamış bir çocuğun uykusunda
bir mısra duydum.
Sonra uyandım.
Ve hiçbir kitapta bulamadım onu.
Bence en ağır suç:
yazılamayan şiirdir.

[ Karar Gibi]

Şiir yargılandı.
Ama mahkeme rüya olduğu için
hiçbir karar çıkmadı.
Sadece
bir gül yaprağı düştü yere
kan gibiydi.
Ve herkes sustu.

“Bir Rüya Mahkemesi ” – 2. Perde

[Baudelaire / Avucunda eski bir cep saati tutar]

Zaman ilerlemiyor burada.
Rüyalar durmuş gibi...
Ama senin sözlerin hâlâ bir karakolun bahçesinde asılı duruyor.
Söylesene,
şiiri neden sürekli karanlıkla mühürlüyorsun?
Kelimelerin niçin bu kadar gözaltında?

[Ece Ayhan / Kravatı eğri, sesi sertleşmiş]

Çünkü her kelime bizde bir şüpheli.
Ve şiir ,
Cinayet gibidir ; mahallelinin görmediği ama herkesin bildiği…
Ben düşmanla konuşmayı değil,
düşmanın şiirini yazmayı seçtim.
Sen ise hâlâ aynada kendi yansımanın aşığısın.

[Baudelaire / Hafifçe gülümsüyor, ama gözleri uzak]

Ah…
Ben güzelliğin nefretten daha kalıcı olduğunu düşündüm hep.
O yüzden şiiri parfümle yıkadım.
Ama senin dizelerinde kan kuruyor.
Şiir ya güzelleştirir ya mahveder…
Ortasını senin kelimelerin öldürdü.

[Ece Ayhan / Hafifçe eğilir, cebinden kırık bir gözlük çıkarır]

Ben kelimenin gözlüğü kırık halini severim.
Şiir bazen göremez zaten,
ama hissettirir.
O yüzden dedim:
bizde dize, bir susturucu gibi çalışır.
Mürekkep değil, sessizlik akar satırlarımdan.

[Baudelaire / Yavaş adımlarla salonda yürürken]

Senin şiirin
bana sanki bir körün tuttuğu kandil gibi geliyor:
aydınlatmak için değil,
karanlığı tanımak için.
Ama benim dizelerim
karanlığı güzelleştirmek ister.
İşte buradan çatışırız.

[Ece Ayhan / Duvarda asılı boş çerçeveye bakar]

Sen güzelliğe tapındın, ben onu öldürdüm.
Çünkü bizde güzellik hep kurban olur.
Bir kız çocuğunun mezar taşındaki gül kabartması kadar…
Senin karanlığın bir aristokrat gibi,
benimki
bir sokak çocuğu: elleri kelepçeli ama gözleri serbest.


[Baudelaire / Sessizleşerek]

Peki,
biz bu mahkemeden çıkabilir miyiz?
Yoksa sonsuza dek
şiirin sanığı olarak mı kalacağız?

[Ece Ayhan / Başını sallar, alçak bir sesle]

Çıkış yok.
Çünkü şiir bir dosya değil,
kapanmayan bir dava.

[Sahne kararır. Sadece tek bir sözcük kalır duvarda:
“Sus.”]



“Bir Rüya Mahkemesi ” – 3. Perde: Yüzü Olmayan Kadın

[Sahne: Soluk gri bir ışık. Tavan yok. Yer karanlık.
Ortada, yüzü olmayan bir kadın duruyor. Yüzü yok, çünkü susturulmuş.
Çevresinde Baudelaire ve Ece Ayhan, birbirlerinden uzak, ama kadına yakın.]


[Baudelaire / Kadının etrafında daire çizer gibi yürür]

Sen kimsin?
Yoksa bir düş müsün?
Ya da sadece gözlerime çöken eski bir günah mı?
Sana baktıkça
eski sevgililerim ağlamaya başlıyor içimde.
Ama neden sustun?
Neden yüzün yok?

[Ece Ayhan / Kadının ayaklarına bakar, sesi tedirginleşir]

Yüzü yok çünkü konuşmasına izin verilmedi.
O, şiirin cenazesine bile çağrılmadı.
Ama şiirin her dizesinde
bir kadın ağrısı var.
Yani bu kadın ,
dizeyi susturan zamandır.

[Kadın / Konuşmaz, ama sesi düşünce gibi sahneye yayılır – yankılı]

Ben sizin yazmadığınız cümleyim.
Ben göğsüme saplanmış mecazım.
Ben bir teşhis değilim, bir ihmalim.

[Baudelaire / Gözleri dolu, ama sesi soğuk]

Ben seni hep yazdım.
Kırmızı rujla,
siyah tül perdeyle,
baharat ve pişmanlıkla.
Ama demek ki
o yazdığım sen değilmişsin.


[Ece Ayhan / Yumruğunu sıkar, gözlerini kaçırır]

Ben seni hiçbir yere koyamadım.
Çünkü yerin yoktu.
Devletin tutanaklarında yoktun,
şiirin dipnotlarında bile.
Susturulmuş bir tarih gibiydin belkide.

[Kadın / Yine düşünce gibi]

Ben bir kelimenin iptal edilmiş hâliyim.
Silinmiş bir okul defteri, parçalanmış bir kimlik.
Sizi doğuran ama adını koyamadığınızım.

[Baudelaire / Sessizce, diz çökerek]

Affet beni.
Seni güzelliğin içine hapsettim.
Oysa güzellik ,
bir kafesmiş.

[Ece Ayhan / Kadının karşısına geçip aynayı uzatır]

İşte bu senin yüzün:
Hiç yazılmamış şiirlerin aynası.

[Kadın / İlk kez bedenini hareket ettirir, aynayı almaz, sadece bakar]

Ben size benzemiyorum.
Ben, siz sustuktan sonra kalan sessizliğim.

[Baudelaire ve Ece Ayhan birbirlerine bakarlar — uzun, sessiz bir an.]

[Kadın sahneden çıkar.
Ama arkasında bir koku kalır:
hafif, tuzlu, iç burkan bir yalnızlık kokusu.]


[Baudelaire / Fısıltıyla]

Yüzü olmayan kadın,
bizim yüzümüze ayna tuttu.

[Ece Ayhan / Daha da kısık sesle]

Ve biz o aynada
şiirin yüzsüzlüğünü gördük.

“Bir Rüya Mahkemesi ”– 4. Perde: Mahkemenin Dağılışı

[Sahne: Mahkeme salonu kaotik bir şekilde dağılmak üzeredir. Sandalyeler devrilmiş, bir ayna kırılmıştır. Çerçevesiyle dağılmış cam parçaları, salonda dağınık bir şekilde yansımalar yaratmaktadır. Tüm ortam, bir tür çürüyüşün, sonun habercisidir. Baudelaire ve Ece Ayhan, hâlâ mahkemede kalmışlardır, ama aralarındaki gerilim her an patlayacak gibi bir haldedir. Baudelaire bir süre sessizce bir kenara çekilir, Ece Ayhan ise yerinden hiç kalkmaz. Kadın, aralarındaki çekişmeye tanıklık eder, ama sözler gittikçe ağırlaşmaktadır.]

[Baudelaire / Derin bir nefes alarak, yavaşça konuşur]

Gitmek istiyorum… Bu mahkeme bitti.
Bir rüya, bir yalan gibi…
Hangi sözcüğün, hangi anlamın doğru olduğunu bilmiyorum.
Ama bir gerçek var ki, burada kalmak,
bir çeşit çürüyüş gibi.
Beni burada tutan ne?
Bir dava mı, yoksa sadece bir hayal mi?

[Ece Ayhan / Sert bir bakışla, Baudelaire’e karşı]

Hayal mi?
Bu mahkeme bir hayal değil,
bunu anlayamıyorsun, Baudelaire.
Burada, yalnızca bir düşten değil,
gerçek bir savaştan bahsediyoruz.
Sonsuz bir boşluğa karşı
kendi anlamını bulmak için çırpınan bir savaş.
Herkes burada, ama hiç kimse gerçekten burada değil.
İçsel bir çatışma var, ama
bu çatışmanın kimseye faydası yok.
Burada gerçek olan tek şey,
kaybolan kelimeler.
Ve ben bu kaybolmuşluğu savunuyorum.

[Baudelaire / Bir adım geri atarak, başını sallar]

Savunmak mı?
Senin dilin, sadece bir intiharın yankısı gibi.
Kimse seni anlamıyor,
Kimse seninle kalmak istemiyor.
Çünkü senin dilin,
anlamın ötesinde bir boşluğa sürüklüyor herkesi.
Her şey, her şey kayboluyor.
Bir şiir, bir hayat, bir dava.
Ve kaybolan, kaybolan sadece biziz.
Nereye gideceğiz?

[Ece Ayhan / Yavaşça, ama inatla]

Beni dinle, Baudelaire.
Senin sözlerinde bir boşluk var,
ama ben bu boşluğu anlamak zorundayım.
Kelimelerin, varlığını öldüren birer silaha dönüşüyor,
ama burada durmamız gerek.
Hepimizin, kendi gerçeğini bulması gerek.
Bir yalan, bir kaybolmuşluk…
Ama sen, sen hala gitmek istiyorsun.
Senin gittiğin yeri,
kimse takip edemez.

[Baudelaire / Çaresizlikle, gözlerinde bir kavga]

Beni ne kadar zorlarsan zorla,
gittiğim yeri ben biliyorum.
Ama senin yolun,
kimseyi anlamadan giden bir yol.
Bir yol var,
ama o yol bizi nereye götürüyor?
Gerçekten kaybolmuş bir insan,
daha ne kadar kaybolabilir?
Ve, birimiz kalacak bu salonda.
Ama ben gitmek istiyorum.
Bu boşluk, bu yıkık salon…
Bunu içimde taşıyamam.
Bir dava mı, bir yalan mı?
Beni tanımayan bir dünya var,
o dünyada ben bir yabancıydım.
Ve şimdi, ben gidiyorum.
Gidiyorum, çünkü bu dünya
bana ait değil.

[Ece Ayhan / Sert bir şekilde]

Ama biz, hala burada kalmalıyız.
Bizim mücadelemiz,
kendimizi bulmak değil,
kaybolmuşluğu anlamak.
Buradan gitmek,
hiçbir şeyi çözüme kavuşturmaz.
Bir kaybolmuşluk daha,
birer hayalet gibi…
Hepimizi terk etmeli miyiz?

[Kadın / Yavaşça, perdeyi kapatırken]

Ve işte o zaman,
birimiz gidecek…
Diğerimiz ise,
burada kalacak.
Kaybolanların peşinden sürüklenirken,
gerçekler, yavaşça silinecek.
Bir kaybolmuşluk içinde,
bir şeyin anlamı olmayacak.
Ama kaybolmak,
belki de gerçek bir başlangıçtır.
Ve hepimiz, kaybolduğumuzda…
gerçekten kendimizi bulacağız.

[Perde kararır.]

Final: Mahkemenin dağılması, hem bir sonun hem de bir başlangıcın habercisidir. Baudelaire, gitmek ister, ama içsel çatışmalarının sonunda Ece Ayhan’ın inatçı duruşu, onu hapseder gibi görünür. Kadın, hem tanık hem de bir yansıma olarak, kaybolmuşluk ve varoluş arasındaki ince çizgide kalır. Kimse gerçek anlamda çözüm bulamaz, ancak bu kaybolmuşluk, geriye bir şeyler bırakır.



Çalışmamı okuyan ,beğenen, yorum yazan tüm şiir dostlarına ve şiirimi güne seçen değerli üyelere çok teşekkür ederim.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (21)

5.0

95% (20)

1.0

5% (1)

Bir rüya mahkemesi (1) "charles baudelaire & ece ayhan" Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir rüya mahkemesi (1) "charles baudelaire & ece ayhan" şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR RÜYA MAHKEMESİ (1) "Charles Baudelaire & Ece Ayhan" şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Tüya
Tüya, @tuya
26.3.2025 13:27:40
Dün okudum bu "deneme" şiirinizi. Diyaloglar, kurgudaki organik özgünlük çok enteresan ve etkili.
Ve gerçekten emek verilmiş, üzerinde epey düşünülmüş tiyatral bir eser.
Dahası da var: alışılmış kalıpların dışına çıkıyor ve marjinalliği de cesurca göze alıyorsununuz.
Keza bugünkü paylaşımınız da öyle...

Çok kutlarım yaratıcı kaleminizi,

Selam ve saygımla, sayın Adam.
murat halıcı
murat halıcı, @murathalici
25.3.2025 23:47:58
Tek kelimeyle mükemmel.İçtenlikle kutlarım.Bir şairin entellektüel birikiminin şiirine neler katabileceğinin bir göstergesi aynı zamanda.
Mahvash
Mahvash, @mahvash
25.3.2025 22:34:58
Emek var gerçekten.... Bu esere ister şiir diyelim ister metni teatral metin olarak kabul edelim incelikle yazılmış. Çok güzel.

Saygılarımı sunarım.
Vortex gazinin oğlu
Vortex gazinin oğlu , @vortexgazininoglu
25.3.2025 22:10:35
böyle yenılıkcı sıırlerını beklıyorum yıne gunun sıırıne selam olaa
Rû //
Rû //, @r --
25.3.2025 22:08:01
emeğinize sağlık
tebrik ediyorum
selam ve saygı ile
suyun sancısı
suyun sancısı, @suyun-sancisi
25.3.2025 21:13:04
Güne yakışan şiirde geçen emeğinize takdir ve saygı ile şair
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
25.3.2025 19:36:48
5 puan verdi
Hocam yürekten kutluyorum başarılar
Gule
Gule, @gule
25.3.2025 12:31:41
Şiirden çok bir tiyatro oyunu seyrettim sanki...Tiyatro oyun metinleri yazıyor musunuz bilmiyorum ama sahnelenirse güzel olur. Üç kişilik bir kadroyla perdelenmesi gereken metinler, tiradlar, monologlar bunlar.

Ve şayet şiir olarak değerlendirirsem de; yine bu eserin seslendirilmesi taraftarıyım. Şimdiye kadar hiç denk gelmedim ama üç kişilik bir performansla çok güzel farklı bi şey olurdu.

Çok emek vermişsiniz, bu haliyle de güzel ama keşke dedim o atmosferde, o havayı solusaydık.

Tebrikler, emeğinize saygım sonsuz...
Meyzem
Meyzem, @meyzem
25.3.2025 11:16:54
Çıkış yok.
Çünkü şiir bir dosya değil,
kapanmayan bir dava.

Mükemmel bir sanat eseri şiir okudum
Çok ilginç akıcı ve zevkli
Tebriklerimi sunarımm
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
25.3.2025 09:31:21
5 puan verdi
Buna bir şiir gibi bakmamak gerekir diye düşündüm okurken

Bir oyun okudum... Derin bir şiirsel felsefi çatışma ve içsel bir varoluş sorgulamasını konu alan.
Baudelaire ve Ece Ayhan’ın bir mahkeme salonunda karşı karşıya geldikleri, şiirin anlamı, sınırları ve toplumla ilişkisi üzerine kurgulanan şiiri ve sanatın yerini tartışması dikkati çekmek için oldukça güzeldi.

Şiir, bir suç, bir kaybolmuşluk, bir yargı meselesi gibi ele alınmış. Oyun, hem sanatın hem de insanın içsel krizlerinin ve toplumun onları nasıl bastırmaya çalıştığının derinlemesine bir incelemesi gibiydi.

benim bu şiirde dikkatimi çeken iki kişinin farklı düşüncelerinin çarpıştırılması ve bunu yaparken hiç aksama olmaması.
Edebi tarzları ve şiirsel anlayışları üzerinden bir diyalog kurarak, şiirle ilgili temel felsefi soruları gündeme getirmişsiniz.
Baudelaire, estetik ve güzellik üzerine yoğunlaşırken, Ece Ayhan daha karanlık, distopik bir bakış açısıyla şiirin toplumla ilişkisini ve baskıyı sorgulamış.
Farklı iki dünyanın bir tür karşılaşmasıydı adeta her biri kendi dünyasında boğulmuş ama aynı zamanda diğerinin bakış açısını etkilemiş gibiydi.

Dilin şiirin ve sanatın kaybolmuş anlamları ve bunların toplum üzerinde ki güçlerini sorgularken okuru ben ne okuyorum bu şiir mi yoksa oyun mu dedirtecek kadar da kendini bir metaforun içinde bulduğumuz bir şiir okuduk.

Bu şiir için asıl seçkiyi tebrik etmek lazım en doğru kararlardan birini vermişler.
Nicelerine şair....
Gümüş kalpler
Gümüş kalpler , @gumuskalpler
25.3.2025 08:15:19
5 puan verdi
Hayal mi?
Bu mahkeme bir hayal değil,
bunu anlayamıyorsun, Baudelaire.
Burada, yalnızca bir düşten değil,
gerçek bir savaştan bahsediyoruz.
Sonsuz bir boşluğa karşı
kendi anlamını bulmak için çırpınan bir savaş.
Herkes burada, ama hiç kimse gerçekten burada değil.

Bu diyalog şiirde bu satırlarda ana teması gibi
İçsel savaşımız kendimizle
Hayatın gerçek mi yoksa hayal mi
Gerçekten her gün uyanıp aslında rüyamı görüyoruz yaşarken
Asıl soru hep cevabı kesin olmayan soru
Biz aslında neyiz?
Yüreğinize sağlık ikinci kez okuyup güne gelen şiiriniz için kutlamak istedim
Kaleminiz çok güzel yazıyor
Günün şiirini usta kalemi yürekten kutluyorum
Saygılarımla
neneh.
neneh., @neneh-
25.3.2025 07:11:58
5 puan verdi
Hangi yorum bu muhteşem şiire ışık tutabilir ki?..

K U T L U Y O R U M.

neneh. tarafından 25.3.2025 07:14:05 zamanında düzenlenmiştir.
Yıldıray Kızıltan
Yıldıray Kızıltan, @yildiraykiziltan
25.3.2025 00:17:58
Şahane!... Saygılarım kalemin emeğine Sevgilerimse ruhuna şairin... Tebriklerimle...
Güney
Güney, @issiz-siir
24.3.2025 15:12:56
Çok iyi, çok değerli, zengin imgeleri olan emek verilerek ustaca hazırlanmış farklı bir stil çalışma olmuş. Okuma şansı bulmak büyük keyif oldu.
Kaleminize sağlık. Selam ve saygılar.
Nâfiz BASAN
Nâfiz BASAN, @nfizbasan
24.3.2025 14:34:15
5 puan verdi
Muhteşemdi Üstâdım.
Hiç erinmemişsin mâşâAllâh.

Günümün serbest'idir kesinlikle.
Cân-ı yürekten kutlarım, selâmetle...
C.Mıhcı
C.Mıhcı, @c-mihci
24.3.2025 01:34:31
Baudelaire görünce,Ece Ayhan’nın;
“Abiler”sözleri geldi aklıma,çok iyi,emek işi bir şiir çalışması.

Böyle kalemleri ve emeği görmek müthiş güzel,

kutlarım şair dost

Sevgiyle kalın.
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ, @asikluzumsuz
24.3.2025 00:38:10
5 puan verdi
Merhaba değerli dost kalem
Eser her zaman ki gibi güzeldi
Biz de okuduk, kutladık ve alkışladık yürekten, yalansız ve riyasız
Gönlün abat olsun, yazacağın tüm şiirler, benzersiz vede ŞAH ESER olsun, okuyanı bol, taktir edeni çok olsun
Şiirle kal, sevgiyle kal, sağşlıkla kal ve de hoşça kal
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL