7
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
105
Okunma
Gece yarısı istasyonunda, rüzgâr boş peronları okşar,
Ay, paslı raylara düşer; gölgem sanki benden kaçar.
Bir tren gelir mi bilmem; umut, sis gibi dağılıyor,
Kalbimde solmuş bir şehir var, ne giden anlar ne kalan sorar.
Gece çöktükçe hüzün daha da büyür içimde,
Her boş peron, sanki suskun bir hikâye gizler derinde.
Gelmesini beklediğim tren değil belki de;
Yıllardır söyleyemediğim sözlerin yolculuğudur içimde
Ah bu gece yarısı, kime anlatayım yorgun öykümü?
Tren geçer, içimdeki boşlukta yankılanır gürültüsü.
Şehir, ruhuma çöreklenmiş bir gölge gibi karanlık, ağır.
Ben çözülemem belki ama hüzün her zaman beni çağırır.
Yollar uzun, rüzgâr keskin ama ben yine beklerim sessizce,
Çünkü kimi yolculuklar trenle değil, kalbin içindeki raylarla başlar gizlice.
5.0
100% (12)