3
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
200
Okunma

İkindi yağmurlarında yıkanır içi kararan çiçekler.
Tersyüz olmuş şemsiyeler içinde yüzer kırmızı bir balık.
Gözleriyle konuşan taşlar dizilir yol kenarına,
Bir damla su, adını unutarak bulutlara tırmanır,
Eski bir takvimin soluk yaprakları kimsesizliğe döner.
Balkonlardan sarkar bir çamaşır ipi,
Sızan gölgeleri sarar dört bir yanı.
Ruhunu kaybetmiş bir düğme arar yerini,
Kimse bilmez, bir bulut kendi suyunda boğar kendini,
Her şey dönerde, gece sabaha hiç varmaz bazen!
Unutulan sandıklarda uyuyan rüyalar.
Kırık bir karyola altında fısıldar sessizce.
Deniz kabuklarının anlatamadığı hikayeler,
Rüzgarla yıkanan aynalarda yüzer.
Bir mevsim daha terk eder isimsiz sokakları.
5.0
100% (10)