2
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
212
Okunma
Son bir sevinç saklamışken çıkınımda,
son darbeyi vuranın üzerine yıkılır duvar.
Dilimde yediveren hasret, ucu ucuna yetişemeyen acının telaşı…
Çiçek çiçek açmış kollarıma kara kış vugunu.
Dona duran toprak burcundan kristal çatlak.
Bir ileri, bir geri sallanırken zamanın beşiğinde dara kurulumu kalbin, dağa taşa yas…
Gurbetin şiddetiyle çarpılan, bire bin, bine bir düş açmazı.
İğde kokulu nehrin sularına çekilen,
sıcak soğuk bir bahar.
Ne gülüşüm kalır yağmaya güneşi
ne de dolaşan bulutları ağlamaya niyetim…
Vaha Sahra
5.0
100% (7)