2
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
367
Okunma
Bir masa düşün, üç bacaklı,
üzerinde yarım kalmış bir cümle,
bir bardak su, suyun içinde yüzünü unutan bir gölge.
Ve sen, tam ortasında dünyanın,
terazinin yanlış tarafına basmış gibi,
biraz eksik, biraz fazla.
Dünyanın ağırlığı nefsin kadar,
biraz para, biraz öfke,
biraz suskunluk, biraz hırs.
Hepsini topla, bir kefeye koy,
karşısına bir çocuk oturt mesela,
gülümseyen, elleri boş,
ama nasıl da ağır basıyor gökyüzü gözlerinde.
Bir şehri sırtına alıyorsun bazen,
bir alışkanlığı, bir günü, bir adamı belki,
ya da çoktan unutulmuş bir rüyanın tortusunu.
Hep bir fazlalık var ceplerinde,
atamıyorsun, bırakamıyorsun.
Çünkü biliyorsun,
dünya, insanın nefsine giydirdiği zincir.
Ve sen ne kadar çözersen o düğümü,
hakikate o kadar yaklaşacaksın.
5.0
100% (6)