0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
108
Okunma
Alıp başımı gidesim var,
Dağların ardına, ıssız bir bahara,
Kimsenin sesi dokunmasın,
Kimsenin gölgesi düşmesin ardıma.
Bütün dertler yük oldu omuzlarıma,
Bütün ağrılar bir zehir gibi,
Ne bir söz ferahlatır içimi,
Ne bir dokunuş dindirir sızımı.
Bir zamanlar,
Kalbimde yankılanan nehirler vardı,
Şimdi kurumuş yataklarında taşlar,
Her biri bir yara, her biri bir ağıt.
Hislerim…
Ah o renkli rüyalarım,
Bir bir soluyor avuçlarımda,
Yavaş yavaş tükeniyorum,
Bir cam gibi kırılgan,
Bir cam gibi keskin.
Dokunan ellerime kanıyor,
Bakan gözlerime yabancılaşıyor,
Biliyorum, zararım büyüyor,
Ama kim anlar ki bu iç yangınını?
Bir kuş olmak isterdim,
Kanat çırpmak uzak ufuklara,
Ama ne fayda?
Kırık bir cam nasıl uçabilir ki?
Beni anlamayan kelimelerle boğuştum,
Beni duymayan gözlerle konuştum,
Ve şimdi sustum,
Sadece içimde bir rüzgar,
Sadece içimde bir boşluk.
Sessizliğinle sar beni,
Yıldızlarınla ört üstümü,
Çünkü ne yeryüzü dost bana,
Ne de insanlar yoldaş oldu bu hikayede.
Bir fırtına ol, savur beni,
Belki bir dağın zirvesine, belki uçsuz bir vadiye,
Ama bırak, yüklerimden arınayım,
Bırak, bir an olsun hafifleyeyim.
Yağmurlarını indir üzerime,
Tüm acılarımı yıka,
Tüm kırıklarımı sil,
Belki yeniden doğarım,
Belki yeniden insan olurum…
Sonunda,
Belki de unuturum kırık cam olmayı,
Belki de yeniden severim rüzgarı,
Ve o zaman,
Dokunan eller kesilmez,
Bakan gözler kör olmaz,
Belki de yeniden insan olurum.
Ama şimdi,
Alıp başımı gidesim var…
Kimsenin görmediği bir yere,
Kimsenin bilmediği bir göğe.
RAMAZAN ACAR
5.0
100% (1)