-anlık değildi
zamanlar-
*
sahte gözyaşlarıyla merhamet dilenenler
acımasızca oturuyordu o
yalancı köşklerinde
onlar aynaların geçmişten yansıyan
yalanlarına aldanıyordu
birileri nefeslerine hiç doymamıştı
öylece göçüp gidiyordu garipler
*
pervasızca atılan o hesapsız adımların sahipleri susarken
sonu olmayan yarınlara koşanların ayak izleri kayboluyordu
daha baharlarda hazana dönerken hayatlar
yürek sizdi o merhamet yoksunları.
acının hiç dokunmadığı yürekler gibi
her acıdan merhamet çıkaranların acımasızlıkları.
sınır tanımayanların oynadığı hayat kumarları
heba olurken nefesleri birilerinin
bir yerlerde ölüyordu birileri
*
pamuk ipliğiyle bağlı olan hayatlar
ipin üstündeki cambazı izlemek
diken üstünde oturmak gibiydi
tıpkı avlanmayı bekleyen hayatlar gibi
yarınlara dair düşler kurmayı çoktan unutmuşlardı
ölümün gelişinden habersiz bekleyenler.
bir bir ölüyordu
*
göçüp giden hayatların solarken nefesleri
bazı yüzlere yansıyordu o ahlaksız bir tebessümler
bir bedenden kan çekilirken
kansızlıkta sınır tanımıyordu o adımların sahipleri
şimdi yudumlayan o pervasız kibirlerinizi
bir türlü bitmeyen acımasızlık ve umarsızlıklarınız
kokarken sözleriniz döktüğünüz kadehlerde
hayatlar içiliyordu yudum yudum
şerefsizlerin olmayan şerefine kalkarken kadehler
birileri bu hayata veda ediyordu
*
Mehmet Demir
21124