0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
165
Okunma
Dostlarım; İnternette Büyük Sanatçı Cem Yılmaz’ın gençlik yıllarında güncel sorunlara değinip adapte ettiği “Mehmet Akif Ersoy’un “İstklal Marşı” şiiri rivayeti var ve sanatçı bu yalana (her seferinde olduğu gibi) bugün de kesinlikle karşı çıkıyor ve; “Neden ben?” sorusuyla itiraz ediyor. Ona ait olmasa da yinede bu kara-komik güncel eleştiriyi inernetten okumanızı öneririm.
Bense bugün; Teğmenlerimizin diploma töreni bittikten sonra (tören dışı bir alanda), yıllarca kılıç çatıp-and içilen geleneksel yemini sizlere TEPETAKLAK Görüş Felsefesi ile GİDERAYAK (5) şiirinde sunacacağım. Bu şiiri yayınlandığı günün ( 19. Ocak.2025) ertesi Teğmenler hakkında, işlemedikleri bir suçun hükümü verilecek.
Çünki “Bir şeyin doğruluğunu ispat edemezsen, karşıtı doğrudur” Konfiçyus Felsefesi ile tüm yanlışlarımızı doğru olarak kabullenmekteyiz vede “yanlışlığını savunanları”yargılayıp-mahkum etmekteyiz. Bu zulüm benim zoruma gidiyor.
Ben;
“Bağımsızlığıma, aile fertlerimin
bölünmez bütünlüğüne,
soyadımın namus ve şerefi üzerine
and içerim.()
Bir damla olsa bile mülkiyetime
uzanacak eller karşısında beni bulacak
ve kılıç gibi benliği ile
daima keskin ve hazır olacak.
Bizler Türk İstikbali‘nin evlatlarıyız.
doğduk, şerefimizle yaşayacağız
şerefimizle öleceğiz
ve; „Ne mutlu Türküm diyene!” Diyeceğiz.“
() Yana yatık/içeri dizeler Geleneksel Teğmen Mezuniyet yemini“ nin (tarafımdan ve güncel) „Birey“e çevrilmiş orjinal metnidir.