14
Yorum
44
Beğeni
0,0
Puan
661
Okunma
Derin bir sessizlik vardı,
Mobilyaları eskimiş salonda
Siyah ekranına bakıyordu
Çalmayı unutmuş telefonun
Yavaşça fısıldadı,
Ürkerek kendi sesinden
"Özledim"
Özledim dedi
Asılı kaldı içindeki ses…
.
Düştü dudaklarından kelimeler...
Parçalanmış duygularına takıldı gözyaşlarında
.
Bıraktı kendini köşede ki unutulmuş koltuğa
Ağlamaya başladı,
Gelmişine, geçmişine,
Olmuşuna, olmamışına...
.
Sustu
Derin bir sessizlik sardı odayı
Bekledi
.
.
Hala sessizlik…
.
.
Süzüldü bir yaprak aralık camdan,
Sonbaharın kan kırmızısı renginde
İzledi bomboş gözlerle
Düşüşünü kucağına
Bıraktı elinden telefonu
Eğildi
Yaprağa fısıldadı bu kez:
"Sahipsizsin.
Seni dalına bağlayacağım."
Eğreti şekilde tutturdu
Vazodaki kurumuş dala
Haykırdı sessizce
"Hayatım gibisin;
Başıboş ve tek’’
.
Sessizliği dinledi uzun uzun
Yapraktaydı gözleri, aklı uzaklarda
.
Usulca kalktı unutulmuş koltuktan
Sildi aceleyle kızarmış gözlerini
Bitirmişti
Kendiyle hesaplaşmasını
Son kez mırıldandı içinden
"Sahipsiziz," dedi.
"Sen ve ben."
.
Boştu ev,
Soğuktu hava
Düştü yaprak tutunduğu kuru daldan
Öylesine baktı
Ve
Gülümsedi kadın
Giyindi kendini
Yavaşça çıktı kapıdan
Kurtararak ruhunu sessizliğin içinden
AY PARÇASI / MEHPARE
OCAK 2025 /İSTANBUL