7
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
292
Okunma

Bazen gülerek geçeriz ya duyduklarımıza
Şu sanmalar yok mu ne de tuhaftırlar ya
Her şerrin üstesinden gelmenin farklarını
Görmemişlerse nasıl bilirler kazanımlarını
Beğeniler arasında stres yaşayanlar da var
Beğenmeyi ufkundan geçiremeyendedir har.
Sadece egosunun hizmetkârı kılınmış çokçası
İnsan gibiler görünüşte ve fakat var olan astarı
İçeriklerinde öylesine bir kokuşmuşluk hakimken
Nereden bilecekler düşkünlerin halini, nereden.
Bir şair diyordu, insan çok, insanlık karaborsa
Maddi kazanımların kölesi olmuşlar, çoğu hasta
Bu vahim durumları normal zannı yaktı cihanı
Geçince maddi kazanımlar ele, terk etti fıtratı.
İnsan kavramca çok yönlü, öyle de derince
İçin ısınmıyorsa yaklaşma, değmesin ateşi
Kimi yaz gününde harlıyor közü, yürek yakar
Kimiyse kara kışta masa, sehpa, sandalye yakar.
Nedendir şu bananeci, umursamaz türlü tavır
Oysa her birimizin özünde değil mi aynı hamur
Koy bakalım ötekinin yerine kolaysa kendini de
Ne güzel söylemişler nasihat olsun diye sözü
İğneyi kendine batır, çuvaldızı da ele.
Şimdi anlatabilir misin sendeki hezeyanı, düşün
O hep sende kaldıkça, gitmeyecektir buruk hüzün
Bir el, kol, omuz ve her neyse değseydiler bitmez
Paylaşmalar olmadıkça dostlar, derler de çekilmez.
Her sıkıntıyı dinlerim sanki benimmiş gibi
Bir kere dahi diyemedim, kaldı içte bendekini
Ve anladım ki yalanlar içinde, riyalarla nefesleniş
Nasıl olacak da doğacak sana gün, güneş
İçleri kemirip duracak bitmeyen bir serzeniş.
Arılardaki hengameye bakışta imrenidir manzara
Yok orada; sen, ben, büyük ve küçüklükçe yaygara
Mesele gelince bize, karmakarışık oluyor şu dünya
Yazdıklarımızda sitem var, bekleyiş var, hep var
Özeleştiri yapanlar çoğalmalı ki, değişsin düzen
Kalmasın aramızda sizi, bizi , ötekilerini bir üzen.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (13)