Evrenin kadim sırlarını arardı yüreğim
Kelimelerin yükünden kurtulup, dile gelmek için dökülürdü nefesim
Belki de sadece benden bana dökülen bir yankıdır arayışlarım
Bir ses, hiçbir kulağın duyamayacağı kadar derinden
Ve ben, o sesin peşinde bir ömür boyu susma ihtimalini sevdim
Bir ömür boyu susup sevince
Sanki içimdeki öksüz sevmeler hayat bulacak gibi
Ahir
zamanlara tutunur, büyür ve kendini
sevgilinin suretinde tamamlar siretim
Öncesi yok, sonrası da yok, yalnızca şimdi,
Özlemin hezeyanıyla dolup taşan bu an içinde başlar sancısı doğumun
Ruhum yeniden doğmak istedi ya bir bahar gibi
Ama bilirim ki bu doğum bir sonu da taşır kendi öyküsünde
Her mevsim kendini
aşkla anlatır
zamana
Bahar gider, yaz gelir, ardından hazan
Ama
sevda, tüm
zamanları susturur
Yeniden başlar, o tek ve kutsal An
Madem yangına düşecek beden, ne
özlemeye hacet
Ne de bu ateşi yakan kıvılcımın çakıl taşına minnet
Sevgiye dair her şey, bir olur evrenle
Bir hatıra
Bir varoluş şarkısı gibi yankılanır içimde
Ve anlarım
Aşkın tarifi
Kavuşamamaktan ibaretmiş aslında