0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
143
Okunma
Kelimesini yitirmiş şiirler söz aldı gecenin kuytusunda
İnceden bir ses etti tuzağa düşmüş hayaller
Kayıp olan kim diye bakındı ortalığa imla kuralları
Hecesiz, tiresiz ayrılıp durdu tüm isim tamlamaları
Belgisiz zamirler ile tanımlıyorum birisini kendime anlatırken
Noktayı da unuturum virgülü de bu yüzden anlamsız akar dururum
Devrik cümleler ele geçirir yüklemi sahiplenir durur özneler
Kırık kalpler niteleme sıfatı olur mu diye düşünürken
Eklenip duran sıfatlarla dağılıyor akılsız başım
Aitlik eklerini terk edeli çok oldu bu yüzden benimki değil seninki olanlar çoğaldı cümlelerin içinde
İsmin -i hali beni benden alıp götürüyordu
Zarfın içine sığan tümleci gören çocukluğum acımsıtırak gülüyordu
Ah benim kalabalık gençliğim, içeri düştüğünden beri dışarıyı arar durur
Sarı kapaklı dolapları açıp sıfatlardan sıfat beğenircesine
Çekim ekleri alıp duruyorum sence, bence, çocukça ve öylece
Fonda bir müzik, sabahın 5.30una kurulmuş alarm ve İstanbul’un gün yüzü görmemiş caddelerine ortak oluyor gecenin uykulu halleri
Uzan öpeyim sürgündeki gölgelerinden diyor yapraklarını dökmüş ıhlamur ağacı
En son kırmızı açmıştı sardunyalar balkonun üşümüş duvarlarında
Keşke sen de bizim gibi çiçek açsan dedi dilek kipi ekleriyle orkide
Belirtisiz nesneler ile tarife kalktım kendime almadığım hediyeleri
Herkesin yüklemine özne olmasın diye sakındığım aruz ölçüsü varlığım
Günün sonunda hem gizli hem de sözde özne oldu yolculuğuma
Hep
O noktayı cümlenin sonuna koymayı unuttuğum için oldu bunlar
Ne şiir, şiir olabilecek olgunluğa erişti
Ne de ben, şair olabildim şiirin öznesinde
5.0
100% (1)