3
Yorum
18
Beğeni
4,2
Puan
482
Okunma
ani giriş
Uzaklara savurduğun saçları
Kadar rüzgârsın
Bir yüreğin algısına
Bir siyah geceden
Doğuyormuş da kızıl sabah
Azad eden yıldız fısıltılarını kulağından
Ellerine verebileceğin
Bin ışıklı buket
Kadar güneşsin gülümsemesine
ani gelişim
Canı çatlayan toprak
Sudan düşünce ayrı yöne
Kalkıp gitmek olur mu yalnız yola
Sevdanın dizelerini dillendiremezdi
Yağmurların hasret türküsünü
Göğsünün ırmağına katıp çağlayamayan
Bir damlanın eseri bu vakit
Bu oda bu sokak bu kent
Duvarlara ad verirler, perdelere
Mültecisi sayıldığın günler
çoktan kalabalık
ani final
Arabesk biraz ölümün meali
Kılıcın kını, ateşin külü
Yaşamak denen kaygılı süreçte
Kendi demirinden dövülmek sıradanlığı
İnanç olmasa dünya sahile kumdan tane
Umut pencerede desenli tül
Kayıptan sayılan her ağaç biraz
Dün halkalardan yazılırmış gelecek
Buluşmak bir yerde , sahi
şimdi
5.0
80% (4)
1.0
20% (1)