Karanlık coğrafya
Kanadı kanlı melekler
Kan kızılı renklerin hakimiyeti
Körpecik kuzular kurtlar aleminde
Kızların bitmek bilmeyen kış uykusu
Kızlık zarının törensel tedarikli bohçası
Kahpeliğin haritasını çiziyor izbe fetva makamları!!


Aksayan atlar vurulur
Arda kalanın duası tarikatça
Aşkımmm çok darlıyorsun beni…
Aklımdan öte aşırıp da teninin hoşluğunu
Açık bacak aranla doldurup da can boşluğumu
Ayyuka çıkarıp da dinimin emrettiğ sarhoşluğumu
Ahlakımı uçkurumun ucuna düğümleme ne olursun!!



Diyanetimle hıyanetim
Dört hatuna bir namus arsızı!
Darda kalmış devleti erkanın acziyeti
Destursuzca bir kereden bir şey olmaz demiş..
Dara düşerken duru sularla durulanan insanlığın varlığı!
Devri dimdik erkeklikle meşgulken fetva makamının ağırlığı
Damgasını vururmuş güne, görenin körlüğü dinleyenin sağırlığı!



Işıklar alemine hükmeder anne gölgeleri
Issızlığın sarışın zülüfleri şafaklara düşer
Irgat sofralarında andaçsız namus yakıştırmaları
Irz sözcüğü baş söylencedir eril alfabelerinde
Ilgıt ılgıt döl selleri umursamasa da döküldükleri denizi
Izdırap sofrasında en son lokma olacağını bilse bile
Ikına sıkına alemi gün yüzüne doğurur bir eksik etek



Narşist mi Narsist mi?!
Nuh’un gemisi karaya oturmuş
Narin bir hikâyeden kazanç hesabı
Nefretimi ya da sevgimi yansıtamasa da kalemim
Nefertiti şiiri sözüm vardı bir şair dostuma
Nasip kısmet desem bu gün olmasa da yarın mutlaka desemde
Nakaratı Narince feryatlı bir türkü kadınca acılara eşlik ediyor ruhumda