3
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
1106
Okunma
bugün bu telaş
her şeyin üstünü örten bu kalabalık
bu yağmur sıcağı
bu hüzün
toprak sessizce yer değiştiriyor
hiç geçmeyen trenini bekleyen istasyon
kırmızı balonu havalanan kız
bu ıssızlık iksiri
uzak ara
evime geldim
hoş geldim
herkes nasıl da gitmiş habersiz
bir selâmın yankısı hâlinde
giderek sessizleşiyoruz
ben rengimi bulmak için sen sevgini
ben dilini bilmediğim bir senle sana
sen benim yerine koyup kendini bana
yaşamak bu dedin
Cezayir menekşesi oluverdi her yer
yaz diye sus payı bırakabilirdim kelimeleri kapına
buz bakışlı ayna ve sırları
sonra yeniden yer yerinden
bir sol anahtarı fa diyez majör
çoktan sesler susmuş
belki düello bilen bir yanımız
belki son savaştan kalan yaralarımız
karaağaç kadar özgür
karaağaç kadar dik başlı vakur
karaağaç kadar hatıralarımızdan vuran
karaağaç kadar çocukluğumuz
yüzün kocaman bozkırları uzak asyanın
kesik bir ânı
eksilterek büyüttüm
sen bunu kaç dilde söylersin bilmem
burdan öte yol yok