9
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
1450
Okunma
Bazen şiir değildir kalbiniz orda kalmıştır ve siz hep özlersiniz yağmur sonrası toprak kokusunu
Veda sesini.
Orada durdum
Hepimiz durduk
O son gece yıldızlar dolunay alem ötesi alem
Işıl ışıl güleç bir avluda
Davete icabet
Sanki gelmekte olan o kokuyla sarhoş
Bizi bizden çok seveni
Bekledik
Kaç asır geçti önümüzden
Kaç milyon salise
Garip, mahmur ve idrake çok uzak
Gül kokusu, mahur göz, kuş tüyü ses
Tam bir milyon sadr
Aynı anda tam bir milyon tekbir, kıyam, rukû, secde
Uçuşan etek uçları çöl renginde
Efil efil Asr-ı saadetten gülzârdan ümitten
Her yere sinmiş
Huzur ve huşu
Dilim lal olsa dönmese bir kez
Görmesem duymasam da
Bileyim istedim
Bileyim
Bilmek süveyda kalbime iyi gelsin
Kalbim mutmain kalbim yerle yeksan
Susunca zaman
Bir hoşluk sarınca bizi
Bildim sükunetin sen olduğunu
Nasıl sarmalandığımı
İçimin içine sığmadığı yer kalbimin yuvasıdır
diye tuttum nefesimi
Ânın bana en iyi geldiği ânı bildim
Bildiğim gibi karıncanın Rabbini
Hurma dallarının arasına sığınmış
Serin bir ocak akşamı
Ilık esen o rüzgâr asırlar öncesinden muştu
Günün, kalbi ağzında, bekleyişi
Öyle mucizevi anlar toplamı
Bildim
İnsanı insana akraba kılanı
Bildim gül kokanı gülün sahibini
5.0
100% (10)