Rüzgarları kovalıyorum,
Ürkek gecelerimin en derin vaktinde...
Şu ayrılık türküleri,veda mısraları
Çın çın kulağımda çınlıyor,
Denizlerden gelen bir Lodos’un esintisinde...
Rüzgarlardan artakalan kırıntılar misali;
Yine bir şeyler hep eksik,hep yarım kalıyor,
Çaresizce yazıp çizdiğim
Şu üç noktaların içinde,en derininde...

Rüzgarları kovalıyorum,
Prangaya vurulmuş kalbimin derinliklerinde..
Meğer uçurumda savrulmaktan betermiş,
Prangaya vurulmuş umutların,hayallerin
Birbir eriyip gitmesi dizelerimde...
Meğer şu Poyrazlar,Karayeller
Bir ferahlıkmış uçurumun dibinde,
Anladım ki Lodos’muş beni bitiren,kül eden
Prangaya vurulmuş kalbimin hecelerinde...

Rüzgarları kovalıyorum,
Kimsenin göremediği bir matemin içinde...
Rüzgar güllerine,uçurtmalara ne hacet,
Şu Lodoslar benliğimi alıp da götürmüş
Göz yaşlarımı akıttığım saklı mahzenlerde...
Eğer bir gün olur da küsersem Lodoslara
Sakın deniz kenarlarında aramayın beni,
Belki de kendi benliğimi bulma vaktidir
Saklı bir mahzende, prangalar içinde...