Bir kasım akşamı kalbimde bir kor ki,
Çöktü yine derinlerden içime bir hasret
Yarının bugünden iyi olacağını ummaktayım...
Turuncu gelinliğini giymiş bir çınarın gölgesinde
Gaflet uykusundan uyanamayan ahvalin
Yanı başında hayatı sorgulamaktayım...
Gün iyiden iyiye kaybolurken zaman cetvelinde
Demirkazık görünür tüm ihtişamıyla,
Gök kubbeye bakıp şanlı maziyi anmaktayım...
El pençe divan beklemektense bir köşede
Duramaz içimde deli taylar,deli yürekler,
Bırakın GökOğuz’un divanında kâmil olayım...

Bir kasım akşamı beynimde tahta kuruları var ki,
At izinin it izine karıştığı şu meçhul vakitte
Gökte dalgalanan Ay Yıldız’adır vuslatım...
Anadolu’dan kopup gelen şu garip türküler
Çınlarken birer birer kalbimin mabedinde,
Şu cennet vatanın taşına toprağına sevdalıyım...
Yerden göğe kilimlere ilmek ilmek işlenen,
Dosta güven,düşmana göz dağı veren
Şu Aziz Türklük’ümdür en güzel kaftanım...
Dizelerin kağıdıma döküldüğü akşam vaktinde,
Kutlu Kayalar unutmaz,Aziz Şehitler unutmaz,
İznik unutmaz,Doğu Türkistan unutmaz,
Yeter ki GökOğuz’un şuurunu biz unutmayalım...

Metehan’dan Attila’ya sen bir GökBörü’sün,
Sakın unutma...
Bilge Kağan’dan Alparslan’a sen bir Görklü’sün,
Sakın unutma...
Fatih’ten Mustafa Kemal’e sen bir GökOğuz’sun,
Sakın unutma...
Beklenensin,merhametsin,cesaretsin,adaletsin,
Son Peygamber’in övüncü Türk’sün,
Sakın ola unutma...
Sen unutmuş olsan da düşmanın unutmaz,
Bunu asla ve asla "unutma"...