Dört bin, başına ödül koyulan
Suçu kesin ama belirsiz
Hükmü çoktan verilmiş
Muhtemelen
Başka bir coğrafyaya eti satılmış
Hayvan bedenden birinde
Olabilirdim
Şükür…

Sırf, pek mühim çıkarlara zeval gelmesin diye
Kulağının üzerine yatıp
Gözüne göz bandı takan sözde değerlilerin
Güzellik uykusu sürerken,
Dünyanın sadece
Kendisi için yaratılmış olduğunu sanan densizlerin;
Acılarını içlerinde katlayıp
Kendine yastık yapanları çadırlarında
Öldürenlerin
Katlettiği bir çocuk bedeninde olabilirdim
Şükür…

Lütuf gibi verilmiş ekmeğin
Üzerindeki yanık kabarık çizgi olabilirdim
Yüz acıtan
Şükür.
Yarını epeydir ipotekli
Bu günü köle tacirlerinde
Dünü çırpılmış horoz yumurtası
Dostuna kaçak, düşmanına şaşı
Susturucu takılmış dilini
Isıranlardan olabilirdim
Gözünde korku.

Şükür...
Damarına basarken
Sistemli istemsizlik
İğne yapmaktan aciz hemşirenin
Çürüttüğü eti
Sıvazlarken biteviye
Nefes almanın da vergisi çıkacak diye
Çok yakında
Hesap yapanlara karışabilirdim
Geceden sabaha.

Hak hak diye diye
Hakkın rahmetine kavuşabilirdim
Bir komik kurmacada çerez niyetine
Meteliğe dönerken banknotlar
Bir hafiflik hissettiğinde ederden
Bunu iyiye yoranları, güzelleyenleri
İzleyebilirdim birbirine beş benzer tevelerden
...
Farklı tanrılara tapan
Aynı duaları edenlerin
İşine geldiğince doğruyu
Eğip bükenlerin içinde
Henüz...
Çatlamadı ar damarım
Bulaşsa da balçığa insanlık.
Henüz unutmadım kendimi
Aramaya yorulmadım çıkışını girdabın
Yok oldu saymıyorum
Tezahür etmese de epeydir adaleti

Şükretmeli yine de
Saydım, en az bir var beride
Umudum şöyle ki
İnsanlık ikiz doğuracak
Uyandıracak miskini bir yerlerde


29.07.2024
Serpil ŞEN