3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2320
Okunma

Pencereme sarı çiçek koydum,
Görülmedi baş kalkmayınca
Kapı koluma;
Rahatsız etmeyin kartı astım çengelli.
Sorulana cevap vermedim
Farkedilmedi...
Dilsiz tenekenin bile
Beline beline vurdunmu
Öter ya içindeki boşluğu..
Ben de sızlanıyorum inceden
Vakitsiz ötmüşler gibi
Sıvazlayarak boynumu...
Hızlı bir tazı olmak isterdim oysa
Çamurumdan olmadı demek...
Uzun mesafeye bir de engel;
Arada bir dinlenmek,
Dalağı şişirmemek gerek.
Pillerimi ısırdılar yakınlarda,
Yerleri değişti canım dediklerimin
Ne çok şey ummuşum iki latinceden
Pek birşey değişmedi...
Biraz motor kaynattım az evvel,
Gözlerimin silecekleri eskidi.
Bakımı gelmiş dediler ruhunun;
İki dua, birkaç hayalle
Halledilir gibi...
Sarı çiçeğin yapraklarından çay yapasım,
Kazağımın kollarını birbirine geçirip
Ellerimi uyutasım var içinde şimdi.
Kapı zilini düşünce gücüyle sökesim,
İç sesimin çenesine mendil tıkayasım var ivedi.
Gitti benden giden
Kaldı az sayılı çok yazılı veda mektubu
Bir süre kuranderde kalacak
Saklandığı kemikli kovuğu...
Tekaüt olmuş gibiyim aylıksız, bastonsuz
Az da olur, kaldıysa; alayım diyorum
Kalamış’tan bir tatlı huzur.
NİSAN2016
5.0
100% (6)