18
Yorum
70
Beğeni
5,0
Puan
943
Okunma
Bir derdim var içi ferman dolu
aşkın katline şahit ararım
derdimi açıp içini döksem
dağınık hayatımı nasıl toplarım
Bu gece ömrümün son demi olsun
Susmak istiyorum
hiç savaşmadan, kendimden kayıp vermeden
Yuvaydım
kapıları cilalı ,
penceresi soğuk almayan
dalları , göğe uzanan
yüreğinde her gün çiçekler açan
kimsesizler kampın da
telvesi olmayan kahveye döndüm
kokusuz , tatsız, tuzsuz, şekersiz
kaşık kaşık döküldüm içimden
içirdim içimdeki saf duyguları
şimdi saflık bedenden uzak sanki
ketum bir yalnızlığa göç ettim bugün
kalabalık bir şehirdi, sevdiklerim
kendimi bulacak yol bulamıyordum
mevsimler değiştirdim hayatımdan
Haziran gibi yakıp kavurdum kendimi
günlerim heybeme sığmıyor artık
nefesim yetmiyor, umutlarıma can vermeye
tükendim!
bir zamanlar bir hevestim
bir hücrenin içinde yaşayan
yüzümde , acılar yama gibi duran
hiç geçmeyecek , izler bıraktım ömrüme
Tarih sayfalarını benim için çevirdiğin de
bulutlara sitem etmesin kimse
yağmur vaktini benim için bekleyin
bir aşkın kucağında
sessiz bir ölüm düşlüyorum
ben her gün şiirin tokadını yiyerek uyurum
parmaklarımın sütünü emerek büyürüm
açın sayfalardan bir mezar
ismimin hayatını gömün içine
genç yaşta öldü desinler
ketum bir yalnızlık senfonisi dinliyorum
Ruhumu rahatsız etmeyin
Ayşe Caniberk
Gümüş kalpler
5.0
100% (44)