Bir görünüp bir kayboluyordun.
Gölgesi , pencere kenarından yansıyınca
işte dedim yine geldi.
Korkuyordu,
yakalarım şiirlerini
elinden alır okurum diye,
Yeşil çam filmindeki O sevgili kimdi?
Sevgi neydi?
Sevgi emekti
dostluktu
Türkan Şoray gibi düşünüp durdum .


Sen gittikten sonra ben de hep siyah beyaz şiirlerde aradım seni
bir nokta .
bir virgül gibi yan yana değildik biz
sen yazıyordun
ben sadece okuyordum seni


ve elinde bir demet şiir hep Nazımın elleri kokuyordu
Azize diye bağırıyordu haykıra haykıra !
kapım çaldı,
hiç kimse yoktu
bir kundağa sarılmış ağlayan bir şiir vardı
kimsesiz ve öksüz
aldım onu içeri .

Tavan arasına saklanıp bazen görünüyor bazen de kayboluyordun.
elimde bir tutam şiirin vardı
ve sen yine yoktun .

Can baba gibi tatlı tatlı küfür ettim içimden
tek bildiğim küfürdü inek Şaban’ın sesiyle seslendim
Eşoğlu eşşek !
duymadın ..

güdük Necmi gibi hadi oradan dedim
Zil çalıyordu her gün aynı saatte
koştura koştura
Hafize Ana uyandırıyordu
her sabah beni ,


şiirlerin sabaha kadar hiç uyutmuyordu,
ve ben uykusuz gecemi teselli olsun diye
bu şiiri okudum şiirine ninni diye

Sen gittin diye mahalleyi sigara kokusu sarmış ,
Sigaraya başladım !
nikotin bağımlılığı yüzünden polisler
dayandı kapıma
komşular itfaiye çağırmış bizim eve
tütüyor du bıraktığın şiirler yanıyordu hepsi

kapımı çaldılar yok birşey dedim
kör olası çöpçüler işte
almamışlar çöpümü dedim .
her gece okuduğum şiirlerin yanıyordu
Yanıyordun ulan şiirin içinde
bir ben göremiyordum seni o ateşte
her kağıt sen kokuyordu


hakkımda suç duyurusu varmış
sabaha kadar uyumamış alt komşum
" Aliye Rana "
kötü kadın rollerinin baş rol oyuncusu
ters kelepçe takdılar koluma
bileklerim hâlâ acıyor
Aldılar beni nezaret haneye
burada herkes şiir okuduğu için alınmış içeri
Nazım Hikmet gibi kokuyor tenleri
Nejat Uygur geldi yanıma
aramışsın onuda çıkıp gelmiş koşa koşa
Ruhunu hissettim nasıl olduysa
bir komediydiydim aslında

sende emanet varmış dediler
sorguda hiç konuşmadım
senin adını bile anmadım
Erol taş vardı sorguda
sordu ne biliyorsan anlat dedi !


anlatacak ne vardı ?
mağdurdum!
hiç suçum yoktu!
En son Yeşilçam filmini izlemiştim
Nejat Tosunun dükkanında ne alakan var diye sordular
leblebi almaya gittim sadece dedim
kahkaha attı bana ve gürültülü bir biçimde

sonra attılar içeri hiç sorgusuz sualsiz
bütün suçunu üstlendim şiirlerinin
duvarda bir bağlama
ellerin kokuyordu sanki
odam hiç kireç tutmuyor
ve yalnız da değilim artık

Kara Murat, Tanju Okan, Sadri alışık
Bülbül İsmail, Münir Özkul Rasim Öztekin
haykırdık avazımız çıktığı kadar
yine mi olmadı lan yinemi ofsayt
hiç mi suçu yok şairin
hiç mi ?
budamı şiir değil ?
budamı gol olmadı ?
budamı gol olmadı hakim amca ?

son sözüm başımda bir şiir var anne
çınarlar sardı bütün dört bir yanımı
yeşil çam kokuttunuz
Ne güzel siyah beyaz şiir oldunuz
Aşk olsun size aşk olsun .



Ayşe Caniberk
Gümüş kalpler