2
Yorum
11
Beğeni
4,5
Puan
377
Okunma

Adını sorardı /Söylemezdim/
Postacı oturduğunuz sokağın
Duysun diye yüksek sesle susardım
Babam kızardı...
Adını sorardı /Söylemezdim/
Bir kadın bahçenizde yetişen begonyanın
Bakışlarımla öfkemi kusardım
Bana bir hafta sonu yazardı...
İlk mahpusluğum çocukluğuma denk gelir
Bir efsanedir üç metrelik odamda volta atışım
Adını sorardı polis
/Söylemezdim/ babanın
Parmaklarım kapınızın zilini bozardı...
Adını sorardı /Söylemezdim/
Öğretmenim, en sevdiğim arkadaşımın
Her tenefüs tahtaya isminin baş harfini yazardım
Beni azarlardı...
Bıkmazdım ne bileyim
Sevmekten mavi gözlerini
Sıra altında saklardım gülüşlerini
Bulamazlardı...
Utanmak güzeldi çocukken
Kalem değişmek, (sevişmek gibi) saf ve temiz
/Anlamazdık/
Çocukluğumuzu silerdi silgilerimiz...
Adını sorardı o tipsiz
/Söylemezdim/ en sevdiğin çiçeğin
Korkardım seversin diye, bir sözünü bakışını
Subay çocuğuydu havalı, bir o kadar çelimsiz...
Baktığın yer bahar olurdu
Bu yüzden en çok gökyüzünü sevdim
Bir de bulutları, bir de ipi kopmamış uçurtmaları
Sonra gülüşün değerdi, ben hiç öyle mavi görmedim
Toztoprak olmuş bir şehirdi babanın yüzü
Giderken sırtında /unutmam/ bir çift mavi sızı
Avcunu bana bıraktı, bir de kanayan dizlerini
Adını sordular /söylemedim/ neydi o solcunun kızı...
Sonra büyüdük
İçimizdeki yara gibi
Oysa masumdu tüm ihtilaller
Ve çünkü biz çocuktuk, kötüydük...
Birgün karşılaştık
Gözlerindeki maviden tanıdım seni
Yüzünün sokağından
Değişmemiş dudağının kapı eşiği...
Birgün seviştik
Tenimizde mevsimler değişerek
Savuşarak dünün gözyaşından
Ter içinde gülüşerek...
Birgün sustuk
En devrimci öfkemizle
Saklayarak içimizde hıncımızı
Adını sordular /Kahkahaya boğulduk/
Bu kez ağlatamadı hiçkimse
Yeniden bulduğumuz çocukluğumuzu!...
19.03.2024/ 02:20 (Seyyah)
5.0
75% (3)
3.0
25% (1)