Duydum ki, çekip gitmişsin benden
Çarmıha gerip yokluğumu…
Kaldırmışsın masadan bardakları, perdeleri örtmüşsün
Öylece işte, sana olan sevdamı kapının önüne süpürmüşsün
Ayaza bırakmışsın beni, ayaza…Unutup sarhoşluğumu…
Canın sağolsun…

Ben mi sana geç kaldım
Sen mi erken uyandın gözlerime, bilemedim…
Tamam kabul ediyorum, hatalıydım bu aşkta
Seni hakkınca sevemedim…

Belki büyüttün gözlerinde beni
Kim bilir kim sandın gözlerimin ardındakini
Sevdin dokunuşumu, sarılışımı, göğsüne düşüp yorgun
Nefes nefese kalışımı…
Belki hiç gitmez dedin
Onca beladan sağ çıkmış hayret
Belli ki yenilmez dedin!
Düşerim peşine ömrümü adayıp
Aşkın yolu bu, yürünür yan yana… lakin geri
Asla dönülmez dedin…
Sonra, yokluğuma dokundu yüreğin
Zihninde dolaşan serseri bir şüphenin
Namlusuyla vuruldum…
Sarhoş bir ağustos rüzgarına denk geldi telaşım
Ah şu elli üç yaşım! nasıl sevmişti seni
Saçlarında savruldum!...
Canın sağolsun…

Neyin var? demiştin ya bir gün hani
Dalıp gözlerine gamsız
Senim var! demiştim…Başka her şey hükümsüz!
Olmasa gözlerin heyhat!
Toprağım susuz, denizim tuzsuz, göğüm mavisiz…
Bir derdim var ki saklarım yetmiş bin alemden!
Bilinse sırrım
Sağ kalmaz hiçbir martı sesi
Yüzüstü düşer bulut gökyüzünden…
Sırtımda bu yük
Ve yüreğimde aşkın, kainat kadar büyük!
Ruhumda saklı sızım
Tenine kokuna kadın… Nasıl da arsızım!

Duydum ki, çekip gitmişsin benden
Gözlerin gökyüzünde değilmiş artık
Yağmuru silmişsin kirpiklerinden…
Kırmışsın sana aldığım vazoyu, zaten solmuş çiçekleri
Her gün bir başka türlü öldürüyormuşsun beni
Bir de günlüğün varmış not tutuyormuşsun
İşlediğin cinayetleri…
Öldüm ben…Canın sağolsun…
Şimdi Araf’tayım
Kucağımda paçoz bir yalnızlık
Ayağımın altında uçsuz bucaksız uçurum
Bassam düşeceğim…
Kendi zindanımda mahkum ettim sana kendimi
Yazık, hiç haberin olmayacak
Seninle deliler gibi sevişeceğim!

Sandığın kadar biri değildim belki evet
Oysa en sahici aşkları cebinden çıkarırdı sahteliğim
Paramparça bir tesadüftü, kesif bir dokunuştu belki
Belki devrik cümle, belli belirsiz bir okunuştu…
Yine de…

Dalıp gittiğim bir bakıştı
Ayaza düştüğüm gece, dudağımda yarım kalan hece
Sendin O!...
Belli ki bir aldanıştı, kesin bir mağlubiyet
Bir talan, bir yalan, vakitsiz bir uyanıştı!
Sendin O!
Bile bile gitmekti
Kasten ve taammüden yenilmekti
Elinin tersiyle itip hayatı, ölüme yürümekti
Sevmekti ulan! Katıla katıla sevmekti!
Sendin O!

Ah! ki düşünmekti uykusuz vakitlerde
Bir çocuk olmak kucağında, ısınmak sıcağında
Belki yeniden doğmak, doğrulmak, büyümekti…
Sendin O!

Her şeyi silip atmaktı belki
Acıyı unutmak, öfkeyi avutmak, yorulmak, dinlenmek, uyumak
Üryan bakışlarında soyunmak utanmadan, aşka… Bambaşka dokunmak…
Sendin O!

Duydum ki….
Duydum ki….
Çekip gitmişsin benden
Hiçbir şey söylemeden…

Madem öyle
Söyle!
Ne selam versin bir martı göğüme
Ne tek bir damla yağmur düşsün pencereme…
Söyle ki
Değmesin saçlarına rüzgar
Kokun bir daha uğramasın yurduma…
Göm beni toprağına…

Canın sağolsun…