senin yüreğin
benim yüreğimdedir
sevgilim
bir b
aşka çarpar
kayalıklarda
hiç kirlenmeyen bir deniz gibi
hiç kirlenmeyen göğün
mavisi gibi
rüzgârı emdirdim bugün
bir çölü aydınlatan
mihmandar bir esranın ağzından
bütün düşlerimi gıcırta gıcırta döktüm
bizi çizdim portrelere
baktım ki hep yalnızdım
sesini kaybetmiş ağızlar gördüm
harflerini kaybetmiş diller
yatağını kaybetmiş nehirler
denizler de ölür
sevgilim
çöl sadece maşuğun değildir
yüreğimi biraz daha kanattı dikenler
büyüdükçe daha da
hep aynı şarkıların nakaratları gibi
sen söyledin o mecnun sabahlarda
daha ben uyanmadan ve utanmadan
dinledim
göğsünü kabartıyor sevilen her kedi
miskince mahmurluğunda
uyanır her gün kirli camlarda
güneş seni bana soruyorlar
seni hep bana soruyorlar
seni hiç bıkmadan bana soruyorlar
aynaya bakıp konuşuyorum
koşuyorum ipincecik bileklerinden