1
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
417
Okunma
Gözümde yaş birikti çoktan gülmedi yüzüm
Ömrü bitirir hazan baharda demlenmeden
Güneş gökten çekildi geceye temayüzüm
Sürgüne düştü ruhum kalpte aşk cemlenmeden
Dillenince denizin martılar hüzün taşır
Yakamozlar yarama tuzdan ağ bırakırken
Gözlerimde med-cezir, gel beni benden aşır
Ömrümün takviminde uzun saçlarım kırken
Işıksız bir kutlama gecenin yarasında
Aynalar dökülüyor hüzünlere râm oldun
Çığıl çığıl türküler vuslatın arasında
Kelimeler kanıyor kapanmaz yaram oldun
Dışarıda kar boran yolları talan eden
Pencereme düşüyor kınalı ay sebladır
Canın sesi merhemdir yokluğu yalan eden
Sayesi yankılanır eşsiz olan ebladır
Gözümün baharısın aşkın zülmü nihâli
Ezâyla şıvgınlanır göğümden akan nehir
Tan görse beyaz bayrak düşse içre visâli
Şiirle büyür kelam, düşlerle uyur şehir
İçimde büyüdün aşk! Nasıl canım yanıyor
Söyleyin tabiplere derdime derman yazsın
İçimde büyüdün aşk! Avuçlarım kanıyor
Notaları kırılmış boynu bükülmüş sazsın
Yoksunluğun yoksulluk yoksulluğun sersefil
Külasından tutundum kanadına mavi çal
Yoksulluğun öyle zor yüreğim ki bir afil
Bir gece öylece gel, bir gece kapımı çal
Düşüyor odalara esvabı yırtık saye
Ömür bitiyor artık baharlara doymadan
Sancı: ezalı, üryan, dizi tutulmuş gaye
Vakit doluyor lakin hani bitmezdi sevdân