3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1169
Okunma
umut haritalarında görünmeyen
kimselerin bilmediği bir şehirde,
bütün mutluluk dillerinde ki
sözlüklerden çıkarılmış sözcüklerin
kendilerine yeni bir dil yaratmak için toplandıkları,
dışarıdan bakınca içersinin karanlık,
içerden bakınca dışarısının karanlık göründüğü kuru bir obruk’ta;
tamlaması olacağım sıfatların hemen yanında,
bütün sesli ve sessiz harflerimin
diğer alfabelerde ki
ses getirecek sözcükleri süzdüğü bir mekanda;
yeni bir ebedi akımın tohumlarının atılacağı
ve anlamsızlıktan anlama doğru yükselecek
dev bir fidanın filizleneceği,
o sırada meydana gelecek zamansızlık kavramının,
tüm geçmiş zamanlarımı bir semaver gibi demleyip buharlaştıracağı bir ortamda ben;
benden sonra görenlere izi kalmasın diye,
hiyerarşik ve hiyeroglif acılarımdan
o yeni oluşacak dilden
en zuhur ve en sade bir tebessümle,
bir asilzade gibi sesleneceğim;
arta kalan insanlığımla,
ardımda kalan insanlara...
Mustafa Durukan