5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
6810
Okunma

Bu arada şivliliğin ne olduğunu bilmeyenlere bilgi:
Regaib kandili’nin gündüzü şivlilik günüdür. Konyalılar bir kaç gün önceden çocuklara verecekleri hediyeleri, fenerleri alıp hazırlanırlar. Bu günlerde çarşı-pazarda şivlilik alışverişi yapan insanlar görürsünüz hep.
Kutlamanın iki aşaması vardır. Birinci aşama bir gün önce akşamleyin fener alayı düzenlenmesi, ertesi günü de şivlilik. Çocuklar akşamleyin ellerinde fenerlerle sokağa çıkarlar. Gruplar halinde gezerler. Ayrıca bazan odukça büyük olan ateşler yakıp üzerinden atlar, çevresinde oynarlar. Ertesi gün ise daha heyecanlıdır. ellerine torbalar alıp gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şekerleme, çikolata, kuruyemiş vs toplarlar.
bir hafta önceden bakkallarda ışıldardı
gökkuşağı fenerler.
bu sene gofret mi alayım şeker mi?
diye sorardı babalar.
o gün okul filan olmazdı
ne kızamık ne kabakulak
hiç biri bizi durduramazdı
bir gün öncesi alırdık fenerleri akşamüstü
boş arsalarda alevlerdik tekerleri.
üstünde şöyle bir atlar,
cesareti ruhumuzda yoklardık.
sabahın sekizinde heycanlı gözler açılır
sırtımıza gocuğumuzu geçirirdik.
anne ver bana ordan üç tane poşet
biri kuruyemiş meyveye
biri çikolata şekere
biri biskuvi gofrete
tam çıkacakken kapıdan.
abi gelelim mi bizde?
ulan gelmeseniz
benim topladıklarıma ortak olursunuz.
haydi düşün önüme..
şurdan çağır Fatih’i Tevfik’i
beraber dolaşalım
mahallenin sokaklarını
beraber arşınlayalım..
hemen ilk komşular
yengeler halalar.
sonra mahallenin bakkalı
dolsun torbalar.
bizim mahalle bitince
hemen başka mahalleye.
açgözlülük deme,çocukluk işte
varınca bir apartmanın yanına
bakarsın ki tam on katlı
açınca kapıyı yüzüne bir sıcaklık
belli kaloriferli..
hemen basıp bir zile
kapıda bir teyze
yüzünde şaşkınlık
sanırım yabancı..
’Şivliliiiiiiiiiiiiiikk’
-şivlilikte nedir? bilmem ki ben.
-en iyisi size birer lira vereyim
yok teyze istemez
paran sende kalsın
seneye bir tabak şeker
kapında hazır dursun..
anlaşıldı
burda bizi pek anlayacak yok
zaten dizlerimize kara sular inmiş
iki üç kat olsa neyse,
on kat çok...
ordan çıkınca.
köşede üç beş Doğanlı
bakınca gözlerine
poşetlerde gözleri
başları dumanlı
’Allaahhhhhhhh kaçın oğlum kaçın.’
saatlerdir topladığımız emeği
üç kenefe kaptırmayalım
erkekliğin yüzde birini
burada ispatlamayalım..
nefes nefese koşunca
üçyüz beşyüz metre
baktık ki geriye
ardımızda kimse kalmamış
oturunca dibimizde ki kaldırım üzerine
duyduk ki
kalbimizde sukunetten eser kalmamış..
yeter dedik bu kadar
Allah gözümüzü doyursun
hadi gidelim evimize
anamız karnımızı doyursun...
üç ayrı poşet
üç ayrı zulaya saklanırdı
bir hafta şivliliğin tadı
damaklarımızda yankılanırdı..
dedem bana anlatmıştı
ben de size anlattım
cömertliğin simgesini
bir kez daha yaşattım...
Doğanlı/Doğanlar Mahallesi:
Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan belalı bir mahalle ve orada yaşayan sakinlere verilen ad.
Konya
17 Ocak 2008
5.0
100% (1)