1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
509
Okunma

Bir umut türküsü aldı getirdi buralara,
Kelebekler uçarken güller soldu avucumda,
Bahardı mevsim güzellikler toprağa atıldığında,
Bir çocuk doğdu kasırgaları koydu bağrıma;
Yanmasam yanıyor yüreğim içimde mahşerim,
Dumanı atamıyorum dışarı kesildi nefesim,
Bu yangınlara bağrımı açtım ocak edindim,
Kaderim diye boyun büküp başımı eğdim;
Bir zamanların durmayan dili konuşan bülbülü,
Kafese girmiş kuşatmış etrafını acılar çemberi,
Olmadık karanlıklar bulut gibi perdelemiş gözlerini,
Aşiyanda umutlar parçalanmış daralmış göğüs kafesi;
Bu handa en değerli ürünler acaba bezirgân başının mı,
Adı ile büyülüyor emiyor damarlarımdaki kanları,
Benim için acılar hanı kiminin meskeni kıblesi,
Bu zindandan nasıl çıkaracağım ben bu benliğimi;
İnsan ne ile yaşar derdi Tolstoy o da bulamamış belli ki,
Dünyanız olursa zindan neyi nasıl bulacaksınız ki,
Yaşamak buysa eğer yaşıyorum işte hem de hayvan gibi,
Neymiş bu umut türküsü tacımı tahtımı harap etti;
Erol KEKEÇ/26.01.2023/11.34/Namazgah/İST
5.0
100% (2)