5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
381
Okunma

Doyumu olur mu hiç göze bakarsa sıcak
Yayılır her yana letafeti de içi ısıtarak
Ve her zorluk erir de gider bilenle onu
Biri vefa, diğeri de sağ kolu sefasıdır konu.
Hangimiz türlü ezginliği, yılgınlığı yaşamadık
Yeri geldi de ıskalanmış kahvaltıyı gece bulduk
Ve hiç ekşitmeden yüzü üstelik de inadına
Kondurduk tebessümü yüze, dile tatlı dili
Gönle ilaç gibi geldi böylece çekilen cefa
Velhasılı bitti de koşuşturmalar, sürüldü sefa.
Yandı sayfaları gönlün, mazimiz aldı yara
Geçtik yine de bir aynanın gururla karşısına
Başlattık hayatı o ilk gülüşle, motive verdi
İki umut veren sözdeki huzurdu bu mutluluk
Nasıl gelip geçiyor hayat biz zamanın izinde
Anne, baba, eş, dost, renk katandı çoluk çocuk…
Yıkımları değil de, cana gelen inşasında
Kucakladık türlü yönüyle hayatı, her adımda
Ulaşılmaz sanılan o günler doğmuştu artık
Yorgunluklar hep değerdi zaten, kanıksadık
Gün batımını özlemekliyiz, dalarken gözler ufka.
Kolaylıkla elde etmelerden duymadık hazzı
İçinde bizden de olanlarla açtık neşeyle sayfaları
Doldurduk her anını en kuvvetli istekle anıların
Sefaya uzanışın yolları dürtmüştü bizi de yüründü
Yılların birikimi satır satır sayfalara döküldü.
Ağlamak kârdı kiminde anların hem de içten
Gülmelere belki de buydu onca anlamı veren
Gecenin yokluğunda nasıl da yorumsuzsa gündüz
Hazza değen yanların terden geçtiğini bilerek
Bütün engelleri aşmak mümkünmüş öze inerek
Sefanın doğduğu şafakta yollar nasıl da dümdüz.
Kokusu olsa da çirkin, terden hasılmış güzellik
Yan gelip yatmalardan doğacak şeyse çirkinlik
Onurlu olmakmış başında,ortasında,nihayetinde
Cefayı çekmeliymiş ki kıymeti bilinsin sefaların
Kurusun şu akan ter de huzuru, neşeyi aralayın.
Özgürlüğün tadına varılır mı hiç prangayı bilmeden
Alabildiğine uzanan semaya dikilmeden gözler
Bugünkü coşkular, yorgunluklar boşuna değil di
Cefanın öte yanından sefalar, bize böyle eğildi.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (9)