6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
562
Okunma

Söylenenin yankı bulması ne güzeldir
Hele ki dayanaklı olursa bu latif söz
Anlamsızca bakmadan kar olunmaz
Sadece bakar gibidir bir çift göz.
Ya işitilenler nasıl alınmaz kâle
Güzel duyduğumuzda ruhta yanar meşâle
Bir de musikisine takıldı mı biz onun
Sanki dünya bendimizde, olur pervane.
Boşluğu doldurmak için lak lak yapmak
Seviyormuş kabilinden soğukça da dokunmak
İleri gitmeye düşünmek ve yine düşünmek
Uygulanmıyorsa planlar nedir bu didişmek.
Gün gelecek beden solacak, bükülecektir bel
Esmeye devam edecektir zamanın yeli umarsız
Durmaya devam ettikçe güçlüce ayakta, kalabalık
Düşüşte ise yalnızlıktır değen güne,gönle hezeyan
Görünür olur tam o vakit dost olan, olmayan
Ve anlaşılır ki, seni sen edendir onca yıldır duruş
Basarsan yere de izi kalır derin, yaşanmaz pişmanlık.
Atılacak adımında, tutulacak yolun da
Ne varsa güne değen peteği dolduran
Gamın, kasavetin papucunu attıran dama,
Yere basanı gerek hayatın, her sayfasında.
Bize katacak ise değer, keder gelse de olur
Küçücük bezginlikler, binlerce gülüşe değer
Şekle girer, renk kazanır, huzura açılır yol
Zeminden güç alırsa eğer, sıcacık açılır kol.
Mesele zamanı işlemektir, gerisi hep öldürmek
Değebilmektir kırık kanata, dokunabilmektir ruha
Akla izan olmak, bedene pusula kılınmak
Her güne bir coşku ile, tebessümle de doğmak.
İşine, eşine,dostuna, hülasa cümle kula
Farkındalık aşılamak, artırmaktır şu ışığı
Bitirebilmektir yılların fosilleşmiş sıradanlığını
Nirengisi edinmektir bir ülküyü, kalsın izleri
Boşluğunuzda yokluğunuzu derinden hissettirmek
Gönüllerdeki pası silerken, küllerinden yeni baştan
Fışkırır gibi zeminden arşa değebilmektir hayat.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (8)