En ağır aşk, ilk yaşanılan aşktır
Çapı büyük, değeri büyük, kıratı büyük
Sarsar, titretir, sersemleştirir
Hayatta yüklenilen, en karmaşık yük

Görünmeyen ıstırap, masum görünümlü
Öyle bir duygudur ki dünyamızda en ünlü
İçi diken olsa da dışı kırmızı güllü
Tek yüzü görünür ama birden fazla yüzlü
Her daim canlı yaşar, değil asla ölümlü

Çok aşırı bir istek, çok içten gelen sevinç
Heves asla yaşlanmaz, ömür boyu kalır dinç
Her anı ayrı güzel, her anı ayrı ilginç
Bazen o kadar etkiler ki kalmaz aşıkta bilinç
Ey yiğit, bayan kardeş, gel de biraz da sen iç

Hem vuslat hem firkat yerleşir hayallere
En güzel halılar, serili verir yerlere
Yârin ismi yazılır, sokağa, caddelere
Tüm arzu, nefsi şeyler, hazır durur sefere
İnsanın hayatında, ancak yaşanır bir kere

Kavuşulması cennet, ayrılığı cehennem
Yaşamayan insana, insanoğlu diyemem
Bir anını, saniyesini Dünya’ya değişemem
Sonuç ya mutlak keyif ya ölüm ya da verem
Böyle işlerde, kimsenin günahına giremem

Çok parlak bilinse de aslında içi kapkara
Ne kadar şirin görünse de onarılmaz bir yara
Çaktırmadan götürür, kızgın harlı bir nara
Molası yok, asla vermez hiç ara
Süründüre süründüre, götürüverir mezara

04.07.2023-Ankara