11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1509
Okunma

tek özelliğin kadın olmaksa, sen bu hayattan pek çok şeyi ıskaladın…
yaşken eğildim toprağına
köklerin asi gözlerimde buluştuğu an eğildin
ilk/el benliğime
bent okunmaya müsait yerlerime
zikir geceleri ihsan ettin
mum alazında sevdin
kum tanelerinde yitirdin
sürgünlüğümü
huşû ile kıldın bende farzlarını
kabul ettim tövbe istiğfarında hazzı
üşüdüğüm her aşk sonrası
-sensiz-
acı bir kanyak hatırası mahzenimde
-senli-
sen bana geçmişini verdin
ben sana kendimi
bakmakla yükümlü olduğun aşksa eğer, zekâtı verecektin…
ortak bir geçmiş değildik
ortak bir gelecek de
sınıfsal açlığın ihanetini göğüsledik
devrimci sevişlerin yalnızlığında
ihbar edilmeyi bekleyen ruhlardık
bedenim anarşistti
-sendin-
ruhuna tevekkül
-bendim-
çiçek çocukları doğurmaktı niyetin
zürriyetim nutuklarında eski bir söylenceydin
aynı kederde yıkandık doğarken
sen önce ağladıysan
neden önce beni gömdün
ne kurbağalar öptün prens olacak diye ama hepsi kurbağa kaldı…
her söz diğerini bağlamıyor
sevmenin beni sana bağlamadığı gibi
aşk adıyla çağrılınca gelmiyor
geldiğin her gece sağanak
arınmalı mıyım şimdi
dudaklarından kayan ihanetimi buyurdun
buyurgan tavrını destekleyen adaşlarıma
bir kere sebeplenmek için
bin kere yaktılar beni kıvrımlarında
-adaşların-
biz
bize söylenen masallardık
ne kahramanı dışladık
ne de okuyanı…