17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1492
Okunma

öncesi
duvar diplerinde biriken yalnızlığım
üstümden geçen kimliğine sızıyordu
yokuşlar
taranmayı bekleyen telkari saçlarını
seyre dalmıştı
ufkun yok olduğu gözlerimde
adım için bir sokak seçilmiş
seninle kesişen yol ağzıma
hayrat değil
hasret yaptırmıştı bir hayırsever
-hep sen içsen olmaz mı-
arasta günahtan sandık yapan zındıklar
tabut yapmayı öğrendiklerinde
-sevabına-
söz verdim yaradana
sende bittiğim gün
bu şehre bir melek süzülecek
kalmamış kendimi
gözlerimden öpecek
sonrası
gittiğin zaman
hayat hakkını veriyor
üzülme sen
numaraları okunmaktan silinmiş
kapılarımı araladım
sokağımı arşınlayan
kadınların ruhlarına
tevekkülü bilen beden
ben uyurken öptü ölümü
adımların yaşattı
üzerine basılmaya müsait
sepya rengi korkaklığımı
adın kadar terk ettin
şimdi yarım kalan ölümler yaşındayız
melek konuşur…
/aşk için beraat /
/aşk için beraat/
sus melek…
/o günahlarım için değil
gözlerim için şefaat/
gözünün tahammülü kalmamış
taammüden aşk iÇlenmiş
senin için
şimdi el salla
bu şehir müntehir bana
ben halâ sıramı bekliyorum sana…