Aşka İffetŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaralı Serçe
Âh kalbim Hiç kimseyi sevmeyecek kadar kötürümleşti.! Ben âşktan özürlüyüm Ne kulak ne gözdür ne kol ne ayaktır Ey hâwar kalbimi sakatladılar Bahara________________Aşk________________Kış Bilme sevgili Hâlâ sana dair tutuşan yüreğimi Şimdi bakışlarımda yeşil bir bahar yorgun Çiseleyen her yağmurda bir tufan.. Sensiz olan her düşte bir figân.! Bedenime hapsedilmiş ruhum dünya dar gelir Yaşadığım her an, içimden birşeyler koptu kış’a Ey hasta düşen aklım De bana Aşkın iffeti neydi ki? Anlamını arıyorum, anlamı neydi aşkın Etrafa bir bakıyorum, ins/anlar.. Zaman, mekan dışı boyut ve ben boyut dışı zamanda. Ah kalbim Sabrın hüznü bir uyku gecesinde Düşer benim gölgeme Sessiz yüreğimin sokakları Saniyeler nabzımda Ses yok bu vakit Karanlığa boğduklarım Hiç şans tanımıyor Gözlerime iner ağır sisten bir perde Gece Zaten zifir "Dokunma! bu aşk benim" Âhh şu rüzgâr Gölgenin kokusunu getiriyor kollarıma Siyah gece Aynı tuval üzerinde Karanlığın fırça darbeleriyle boyanır.. Yaşadığım anlardan daha ilerisi yok Hissettiğim Yakarışım getirdiği afallama His-sizliğim ise... ...Çoktan terk edilmiş gerisini. Soğuk buzdan taşlar Düşer benim gölgeme Kendimle savaşım ezer beni Âh ez kevokîm Güneş doğdu geceden Yaz mıydı gelen? Dur.! Papatyayı özledim ilk defa karkış ortasında Birazcık sen vardın orda Kar tanesiden nâr Ve ellerin vardı babam yüreği kadar sıcak Âh ez kevokâ birindârım Gölgesinde durduğum dağlar yığıldı üzerime Kalbim, kalbimdi ezilen Enkaz ağırdı hâwar.! Dokunma! Dokunmayın! ez kevokâ sor’um. Bazen diyorum Hayatın safhasında bir fazlayım Ne zaman ki Umut fidesi yeşerse toprağımın bağında... Yokluk kuraklıkları döner Mezopotamya Çok yoruldum be hayat Yanağıma süzülen yaşlarımdan annem öpsün Ben idamlığım Suçsuzluğum affedilmez benim.! Ve, sonra "âşk" "ben yarım aklımla bilmem ki âşkı Deli edilen gönüldür Ölümleşen kalpten. Gizem/Asi Aşka İffet. |
Tebrik ve sevgimle