1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
484
Okunma
Korkuyu göm, endişeyi kalbinden sök
Artık anlatamam, nelere şahit oldu bir çift göz
Dokuz aydır haber yok, kursağımda köz
Her gün taşı aynı yükü, malihülya ile kör
Uhrevi sancılar belirir, yek yönüm çöl
Tez ölüm canımı yaktı iki kez, öf
Tam altı yıl sonra alınır öç
Bilmem kaçıncı yangından çıktı öz
Farklı alemlere köprü kurar ruh, yeryüzüyle bir gök
Aslım saklı yüreğimde töz
Cesaret kök, genetik örf
Halkı için savaş, ezeli söz
Ezbereyse sus, gel sırrımı çöz
Töhmeti yüksek, kaygısı asgari
Önsezisi seyrek , saygısı fuzuli
Gölgesiyle vakit geçir, yargısı insanı değil
Özverim yetmez, her ayrıntım olsa da azami
Suskunluk zahiri, gerçek umut dolu batıni
İbre sonda duvara çarpmak üzereydim
İzin vermedi manevi heyetim
Tüm duygular bir bankta vicahi
Kaleme dokunuş ilahi
İnan ki ağır yük şairlik
Eserlerimin emeli garami
Öfkem yüce bir marazi
Acılar tarihi, yok mu çaresi?
Ellerim semada, ilacım ruhani
İhtiyaç hazari ama o da herhalde hayali
Mesele hayati, problem hakiki
Farazi düşünüp aynısı bekleyemezsin
Zifiri karanlıkta hafif bir esinti
Dertler deruni, kabil değil kelimelere dökülmesi
Çabası faydasız, ortaya koydum sevgiyi
Yaptıklarıma ezgisi yetersiz
Kayıplar parkında keşfettim
Nasipte vecd ile Vahdet-i Vücud’a ilerleyiş
5.0
100% (2)