5
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1028
Okunma

Rabbimin inayetiyle eserimizin 1.cildi tamamlandı
Bu eserde Kur’an’ı Kerim meali konularına göre ela alındı.
Birinci cilte Yüce Yaratanımız ile ilgili ayetlere yer verildi.
İnsani sözlerden uzak bir şekilde mealin dışına çıkılmadan ,
yeni bir terkiple Kur’an’ı Azimüşşan’ın türkçe tercümesini okuyucumuzla buluşturduk.
Hamt alemlerin Rabbi,din gününün sahibi Rahman ve rahim olan Allah’a mahsustur.
Salat-u selam iki cihan güneşi son resul ,son nebi Hz.Muhammed Mustafa’ya olsun.
Üzerimizde hakkı hukuku bulunan tüm geçmişimize,
okuyup değerlendirmede bulunan tüm dostlara selam olsun.
Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa,
şüphesiz ben onlara çok yakınım.
Bana dua edenin duasına icâbet ederim.
Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar
ve bana iman etsinler.
Böyle yaparlarsa,
en doğru yolu bulmuş olurlar. (13)
Ey iman edenler! Allah’ı çok çok zikredin. (12)
O akıl sahipleri,
ayakta dururken, otururken
ve yanları üzerine yatarken
dâimâ Allah’ı zikrederler;
göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler
ve: “Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın.
Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın.
Bizi cehennem azabından koru!” derler. (8)
Rabbini sabah akşam içten içe,
boyun büküp yalvara yakara,
derin bir ürpertiyle
ve ancak kendin işitebileceğin bir sesle zikret!
Sakın gâfillerden olma! (9)
Onlar, iman eden
ve kalpleri de dâimâ Allah’ı hatırlayıp anmakla
doygunluk ve huzura eren kimselerdir.
Haberiniz olsun ki,
kalpler ancak
Allah’ı hatırlayıp anmakla
doygunluk ve huzura erer. (10)
Göklerde olanlar da yerde olanlar da
hepsi Allah’ındır.
Allah, ilim ve kudretiyle her şeyi kuşatmıştır. (14)
Gözler O’nu göremez,
fakat o gözleri görür.
O, yarattıklarının ihtiyacını
bütün incelikleriyle bilip karşılayan
ve her şeyden haberdâr olandır. (15)
Ancak bu durumda Allah,
verdiği gayb bilgisini
şeytanların tasallutundan korumak için
onun önünden ve ardından gözcüler salar. (6)
Hac mevsiminde ticâret yaparak
Rabbinizden rızık talep etmenizde
hiçbir günah yoktur.
Arafat’tan seller gibi boşanıp aktığınızda
Müzdelife’deki Meş‘ar-i Harâm’da Allah’ı zikredin.
O sizi nasıl doğru yola erdirdi ise,
siz de O’nu öylece zikredin.
Çünkü siz, bundan önce
gerçekten sapıklığa düşmüş kimseler idiniz. (7)
Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler,
Allah’a sımsıkı sarılanlar
ve dinlerini tam bir ihlasla yaşayıp
bütün samimiyetleriyle Allah’a yönelenler başka.
İşte onlar gerçek mü’minlerle beraberdirler.
Allah mü’minlere pek büyük bir mükâfat verecektir. (1)
Şunu iyi bilin ki,
Allah dostlarına hiçbir korku yoktur
ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. (2)
Onlar hakkiyle iman etmişlerdir
ve Allah’a karşı gelmekten sakınıp
vazîfelerini tam olarak yerine getirirler. (3)
Onlar için dünya hayatında da,
âhirette de müjdeler vardır.
Allah’ın verdiği sözlerde ve hükümlerinde
asla değişme olmaz.
İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur. (4)
Gaybı bilen yalnız Allah’tır.
O, hiç kimseye
gayb bilgisini açık bir şekilde bildirmez. (5)
Ancak seçip bildirmek istediği bir peygamber hâriç.
Ona gayb bilgisinden dilediği kadarını açar.
Rasûlüm! Sana kitaptan ne vahyediliyorsa
onu okuyup başkalarına da anlat.
Namazı da dosdoğru kıl!
Çünkü bütün şartlarına riâyet edilerek
hakkiyle kılınan namaz,
insanı her türlü hayasızlıktan,
dînin ve aklın kabul etmediği şeylerden alıkoyar.
Allah’ı zikretmek ise en büyük ibâdettir.
Allah, bütün yaptıklarınızı bilir. (11)
Savaş için çalım satarak
ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkan
ve insanları Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın.
Allah, onların yaptıklarını
çepeçevre kuşatmıştır. (16)
Gerçek şu ki,
insanı biz yarattık
ve nefsinin ona neler fısıldadığını da
çok iyi biliyoruz.
Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. (17)
Hele can boğaza gelip dayandığında, (18)
O vakit can çekişenin yanında bulunan sizler,
elinizden bir şey gelmez,
sadece çâresizlik içinde seyredersiniz. (19)
Biz ona sizden daha yakınızdır,
fakat siz göremezsiniz. (20)
Görmez misin ki, göklerde ne var,
yerde ne varsa hepsini Allah bilir?
Üç kişi gizli bir görüşme için
bir araya gelecek olsa
veya fısıldaşsa mutlaka dördüncüleri Allah’tır.
Beş kişi bir araya gelse veya fısıldaşsa
altıncıları mutlaka Allah’tır.
Bundan daha az veya daha çok sayıda kişi
her nerede bir araya gelirse gelsin,
ne fısıldaşırsa fısıldaşsın
Allah mutlaka yanlarındadır.
Sonra da Allah onlara yaptıklarını
kıyâmet gününde tek tek bildirecektir.
Doğrusu Allah, her şeyi hakkiyle bilir. (21)
(1) Nisâ / 146. Ayet (2) Yunus / 62. Ayet (3) Yunus / 63. Ayet
(4) Yunus / 64. Ayet (5) Cin / 26. Ayet (6) Cin / 27. Ayet
(7) Bakara / 198. Ayet (8) Âl-i İmrân / 191. Ayet (9) A’râf / 205. Ayet
(10) Ra’d / 28. Ayet (11) Ankebût / 45. Ayet (12) Ahzâb / 41. Ayet
(13) Bakara / 186. Ayet (14) Nisâ / 126. Ayet (15) En’âm / 103. Ayet
(16) Enfâl / 47. Ayet (17) Kaf / 16. Ayet (18) Vâkıa / 83. Ayet
(19) Vâkıa / 84. Ayet (20) Vâkıa / 85. Ayet (21) Mücâdele / 7. Ayet